Evde Beslenebilecek 10 Kedi Cinsi

Share:

Artık doğallığı bozulan meyve ve sebzelerin yan sıra, genlerine ilişilip tabii yapılarının bozulmasına sebebiyet verilen hayvanlar ve insanlar da göze çarpıyor. Özellikle kedilerde sıkça rastlanan ve uzun yıllardır da laboratuvar ortamlarında yapılan farklılıklarla üretilen bu kediler tercih sebebi olabiliyor. Çünkü hipoalerjenik (insanlara alerji yapmayan) kedi cinslerinden tutun da, avcılık içgüdüsü besleyen hormonun ekarte edilerek dünyaya gelmeleri sağlanan minik patiler, daha uyumlu bir hale gelebiliyor.

Elbette bize ve ev yaşantımıza daha iyi bir şekilde uyum sağlamaları gerekçesiyle biz kedilerin organizmalarının değiştirilmesinden yana değiliz. Zira doğal dışı mutasyonlar kedilerde ciddi sağlık sorunlarının görülmesine yol açabiliyor. Ancak malumunuz bilim bizi dinlemiyor 🙀 Peki, evde beslemeye en uygun kediler hangileri? ayrıntı olarak bakalım.

Evde Beslenebilecek Kedi Cinsleri

Evinizde yalnız yaşıyor ve yanınıza ev arkadaşı istiyorsanız, tercihinizi mutlaka kedilerden yana yapmalısınız. Kediler sahibine düşkün olur ve zamanla güven-sevgi bağı kurarak, size daha çok bağlanır. Bu sayede evde tek başınıza değil, tüylü bir dost ile mutlu mesut yaşayabilirsiniz 😻 Evde çocuklarınız varsa bile kedi sahiplenip, onların gelişimine ekstra katkı sağlayabilirsiniz. Kedilerle büyüyen çocuklar, diğer çocukları göre %60 daha sağlıklı büyüdüğünü biliyor muydunuz?

Evdeki insanlara, çocuklara ve ev ortamına uyum sağlayan kedi cinsleri mevcuttur. Aksi takdirde ev ortamına uyum sağlamayan kedi türünü tercih ederseniz, ikiniz hiç anlaşamazsınız ve çeşitli sorunlar yaşanabilir. Bu yazımızda kedi sahiplenmek isteyen, fakat ev ortamına uyum sağlayan kedileri merak edenler için evde beslenebilecek kedi cinslerini işledik.

1. Exotic Shorthair: Evde Beslemeye En Uygun Kedi Cinsi

Exotic Shorthair, İran kedisi ile American Shorthair kedisinin evladı olarak ilk kez 20. Yüzyılın başlarında dünyaya geldi. Fakat aynı zamanda yapılan kimyasal ve gen incelemelerine bakılırsa, Burmese Kedisi ve Mavi Rus Kedisi ile de oldukça benzerlik taşımaları kafa karıştırıcı olmuştur. Bu karışıklığı, Exotic Shorthair ancak 1960 yılına gelindiğinde yeni bir cins tanımını almasına sebep olan tek unsurdur.

Akıl küpü tavırları ve ateşli bakışlarıyla gönlünüzü çelen Exotic Shorthair her gün kat be kat artan sevgiyle bağlanacaksınız. Çünkü o da sahibine çokça bağlı ve itaatkâr bir bal porsuğu. Exotic Shorthair, birçok kedinin aksine çılgın ya da haşin sevgi göstergeleri olan bir kedi değildir. Kaldı ki zarar verecek düzeyde saldırganca yaklaşımları olsun. Böylesi sessiz sakin bir kedi, evde beslemeye en uygun kediler arasında başı çekmesin de ne yapsın? 😊

Sakin, uslu, durağan, kendi kendine takılan bir kedi gibi anlatmam sizi yanılgıya sevk etmesin lütfen. Şayet bir Exotic Shorthair ile yaşama şansına eriştiyseniz bu paragrafı okumayı burada kesebilirsiniz. Çünkü siz bu muhteşem deneyimi zaten yaşamışsınız! Ancak eğer onu pek de yakından tanımıyorsanız, bir araya geldiğinizde nasıl da işveli ve şirin bir oyun sever olduğunu kesinlikle görmelisiniz.

Hem büyük bir merakla, hem de şapşal ifadelerle sükûnet içerisinde eğlencenin tadını çıkaran bu tüy yumağını izlemekten daha büyük bir huzur nasıl elde edilebilir bilemiyoruz. Orta boyutlardaki vücut ve kafa yapısı, bolca tüyle kaplı olunca epey iri bir kediyle muhatap olduğunuzu zannedebilirsiniz. Kısa ve yumuşak kahverengi ve sarımtırak tüyleriyle tatlı suratı, boncuk gözleri ile uzun ve tüyle kaplı kuyruğu onun şiirsel güzelliklerinden.

2. Scottish Fold

1960 yılında İskoçya’da kedi yetiştiriciliği yapan bir karı-koca tarafından bulunan Scottish Fold dönemin en dikkat çeken kedi cinslerinden birisi. Zaman içerisinde bu aykırı görünümü olan ve sevimliliğiyle ünlenen dostumuz, ülkeler tarafından çoğaltılmak üzere talep görünce, yayılımı da kolayca sağlanmış oluyor. 1973 yılında da tüm kedi dernekleri ve kuruluşlar nezdinde yeni bir kedi cinsi olarak tarihteki yerini almış olan Scottish Fold, uzun yıllar boyunca kıvrık kulaklarından dolayı hastalıklı kedi olarak görülmüştü.

Söz dinleyen ve ele avuca sığmaz haşarılıkları olmayan, asil bir kedi olan Scottish Fold, özünde çok maharetli bir avcılık kabiliyeti saklar. Zaten minik bir evcil hayvan, böcek ya da hareketli bir oyuncak gibi nesneler gördüğünde verdiği atılganca tepkilerden içinde saklı kalan atik afacanı tanırsınız. Oyun oynamayı ve sahibiyle vakit geçirmeyi çok seven küçüğümüz asla eğlenceli aktivitelerin dozunu kaçırmaz.

Aşırılıkları yoktur ve bu bir ev kedisi olmaya aday minik patide aranacak en önemli özelliklerden. Scottish Fold kedisiyle bir ev hayatı kurmayı makul kılan bir diğer etmen de herkesle iyi bir iletişim kurabilmesidir. İçe kıvrık minik kulakları, Scottish Fold kedisine özel bir durumdur. Yuvarlak yüzü, iri bal rengi gözleri ve diğer tombul hatlarıyla, onun mıncıklanmak için yaratılmış olduğuna kanaat getirmeniz çok normal.

3. Ankara Kedisi

16. yüzyılın sonlarında kendisiyle tanışılmış olan Ankara Kedisi, Türkiye asıllıdır. Tanınmaya başladıktan kısa zaman sonra tüm dünyayı etkisi altına almış ve hemen her yerde çoğaltılması için gereken çalışmalara başlanmıştır. Ankara Kedisi zaman içerisinde öylesine benimsenen ve hayranlık beslenen bir kedi olmuştur ki; ünlü şairlerin şiirlerine konu olacak kadar dillere destan büyüleyicilikte olduğunu tekrar tekrar söylemek isteriz.

Kendisi birazcık da yaramaz bir şekerden yapılma hacıyatmazdır. Onun yattığına, uyuduğuna veya uzunca bir süre kımıldamadan durduğuna şahit olmanız çok düşük bir ihtimal. Çünkü kendisi hırslı ve aklına koyduğunu yapan bir arkadaşımızdır. Ankara Kedisi duvardan duvara zıplamayı veya bir köşeden bir köşeye uçarcasına hoplamayı bir kez keşfetmişse bunu sık sık yapar ve üstelik bu tip atraksiyonel hareketlerin keşfi de onun dünyasında son bulmaz.

Yine de ev kedileri arasında en çok talep gören kedilerden olan Ankara kedisi; çok sadık, sevecen ve neşe kaynağı oluşuyla hemencecik vazgeçilmeziniz olur. Bembeyaz uzun tüylerine dokunduğunuzda bir bulutu okşuyormuşsunuz izlenimine kapılırsınız. İnce uzun fiziki yapısıyla uyumlu gözlerinin maviliğinin ne denli sanatsal bir tablodan çıkan renklerin dansı olarak algılayabileceğinizi düşünemezsiniz bile, yaşamalısınız.

4. Van Kedisi

Hz. Nuh’un gemisinde olan hayvanlardan birinin de Van Kedisi olduğu düşünülür. Bu bir efsane midir gerçek midir bilinmez ancak Van Kedisi’nin epey eski dönemlerde yaşadığı kesin. Anadolu coğrafyasının bir sembolü olan pamuk yumağı meleğimiz, 1988 yılında Millî Hazine statüsünde yerini kapıp kimselere vermiyor.

Diğer evcil kedilerin tam tersi olarak suyla haşir neşir olmaya bayılan Van Kedisi, saatlerce musluğun altında büyük bir zevkle durabilir. Bu minik tatlı kaçamağının haricinde fazlasıyla miskin ve sakin bir kedidir. Evde beslemeye en uygun kediler arasında, sessizliğiyle başı çeker. Van Kedisi’nin bir diğer özelliği ise insanlara olan sempatik yaklaşımı ve saçtığı pozitiflik. Onun dokunuşu, sırnaşması, evin içinde tatlı tatlı salınarak dolaşması ve sizi kendine vakur tavrından taviz vermeden sevdirmesiyle tam bir terapi niteliği taşıyan Van Kedisi‘ni bir parçanız olarak benimseyeceksiniz.

Fazlasıyla insan canlısı olduğunu ifade etmiştim. E bu da her zaman sosyalleşme arzusunda olduğunu ve yalnız kalmanın Van Kedisine hiç uygun olmadığını gösteriyor aslında. Böylesi bir dünya lezzetine nezaret ediyorsanız siz de uzun saatler yalnız bırakmayıverin olmaz mı? Bunu yapmak çok zor olmasa gerek. Ankara Kedisini andıran beyaz ve yumuşacık tüyleriyle pak ve arı duru bir estetik duruşa sahip olan Van Kedisi‘nin tüyleri çok uzun değil, daha orta boylardadır. Bir gözünün mavi, diğerinin yeşil olması onun en karakteristik özelliğidir.

5. British Shorthair

İngiltere’nin ilk yerli ve millî kedilerinin soylularından olan British Shorthair; dönemin kraliyet saraylarında ağırlanmış ve bu şekilde itibar görmenin de etkisiyle olacak ki; kısa zamanda tüm dünyanın sevgilisi olmuştur.

British Shorthair tam bir bebek ya da çocuk misali oyun oynamaya bayılırlar. Saatlerce ve hiçbir problem çıkarmadan kendi kendilerine gayet eğlenceli ve kırıp dökme gerektirmeyen oyunlarla anlarını zenginleştirebilirler. Sahiplerine ve aşina oldukları kişilere bağlı olmaları, elbette kedilerden ve diğer evcil hayvanlardan beklenen bir durumdur. British Shorthair kedisi de bakımını üstlenen kişiye karşı kuvvetli bir gönül bağıyla bağlıdır. Ancak British Shorthair ebeveynliğini yapanlar için bu durumun dezavantajlarından müstağnidir.

 Yani kısacası, minik patiniz size aşırı bir şekilde düşkün de olsa asla bir bağımlılık geliştirmez ve siz yanında olmasanız da, o kendini eğleyip hoşça vakit geçirebilir. Hatta ipin ucunu kaçırmamak kaydıyla, yaklaşık 5-6 saat yalnız başına idare edebilir. Gri ve kısa tüylerinin sıklığı ve ayrıca kadifeden dokusunu okşarken hissettiğiniz keyif ve huzur, British Shorthair kedilerinin mutluluklarının bir yansımasıdır. İri bedeni ve tombul yüzüne, kalın tüylerden oluşan hacimli postunun katkıları unutmamak lazım. Arkadaşımız geniş yapılı bir vücut hattında olsa da, tüylerinin de etkisiyle epey heybetli bir görünümdedir.

6. Bombay Kedisi

American Shorthair kedisi ve Birman Kedisi‘nin, özellikle kedi yetiştiriciliği yapan bir çiftlikte çiftleştirilmesi ile ortaya çıkmış olan “kara melek” Bombay Kedisi fark atan bir görünümdedir. Bu yeni türün doğum günü de 1970 yılına tekâmül ediyor. Fakat tabi ki her zaman söz konusu olan durum gereği hemen bu statüye erişemiyor. Ama yine de, Bombay kedisi diğer kedi türlerine göre daha kısa sürede fark ediliyor. 1980 yıllarında tüm federasyon ve derneklerin ilgisini çekip, belli bilimsel çalışma süreçlerinden de geçip Bombay ismini resmi mercilerde alıyor.

Fiziksel özelliklerinden dolayı vahşi bir havada olsalar da, aslında inanılmaz derecede uysal ve zeki olan Bombay kedilerinin anlaşamayacağı hiçbir canlı yok desek abartmış olmayız. Çünkü iyilik meleği yavrumuz herkese karşı öyle kibar ve anlayışlı davranır ki; resmen onun sizi ve söylediklerinizi anladığı izlenimi sizde hasıl olur. Bunun ne kadar etkileyici bir his olduğunu düşünsenize! Ağırbaşlılığının yanı sıra, bir şeyler öğrenmek ve farklı nesnelerle oynamak onun en büyük hazlarından birisidir.

Bombay kedisinin; geceden de karanlık siyah tüylerinin parlaklığı ve ona ulaşılmazlık katan havası gerçekten herkesi etki altına alan türden. Kaslı ve ince uzun gövdesi ile bacaklarının atletik duruşundan olsa gerek “panter kedi” olarak anıldığı da bilinir. Kısık bakan gözlerinin renginin altın ve bakır tonlarında olması ayrı bir gizem kattığı için; Bombay kedisi ile masalsı günler peşinizi bırakmayacak.

7. Chinchilla Kedisi

Dünyadaki, bir insan tarafından üretilmiş olan ilk kedi olarak tarihe geçen Chinchilla Kedisi 1882 yılında doğmuştur. Atası ise Chinnie türünde bir kedidir. Tanımlamak adına, ona bir prens ya da prenses demek yeterli olacaktır. Üretildiği zamanlardan bu yana hep aranan ve her ülkede görülebilen bir kedi ırkı olan bu pamuk şekerimiz oldukça da gösterişli ve kaprisli bir asilzadedir. Fakat gel gelelim böylesine revaçta olan ve herkesin favorisi olmayı başarmış kediciğimiz için henüz hiçbir kedi dernek ve federasyonu yeni bir tür statüsü vermemiştir. Sanıyoruz ki böyle bir girişime niyetleri de yok gibi görünüyor.

Adaba uygun hareket eden, sanki bir eğitmen tarafından yavruluğundan beri takip edilmiş gibi, nerede nasıl davranılacağı konusunda oldukça tutarlı hareket eder. Sakin, yumuşak huylu ve sevgi pıtırcığı olan Chinchilla Kedisi’ni, uzaktan dişlerinizi sıka sıka sevseniz de, onu kucakladığınızda kıyamayıp onun nezaketine mukabil siz de nazikçe seveceksiniz.

Kibar vücudu, ince fakat epey gür ve uzun tüylerle kaplı olan Chinchilla Kedisi genelde salt beyaz ya da beyaz- gri gibi renklerde görülür. İri ve oval yeşil gözlerinin içinde barındıran yuvarlak yüzünün etrafı daha da fazla tüyle doludur. Her gün düzenli olarak 10-15 dakika taranması tüy sağlığı ve yaşamınızı sürdürdüğünüz evinizin hijyeni açısından da isabetli bir bakım düzeni olacaktır.

8. Chartreux

1558 yılında şairler ve sanatçıların icra ettiği eserlere dahi konu olmuş olan Chartreux, baya köklü bir tarihe tanıklık etmiştir. İlk olarak Fransa’da rastlanan kedinin kökeni de Fransa olarak kabul ediliyor. Hangi kedi ırklarının melezlemesi olduğunu inceleyecek olduğumuzda, açıkçası bulunduğumuz yüzyılda hâlâ soy ağaçlarının kökleri kesin donelerle tespit edilebilmiş değil. Ama kuvvetle muhtemel olarak varsayılan, Afrika’nın meşhur gri kedilerinden gelen bir kedi cinsi olmaları.

Chartreux Kedisi’nin en bariz niteliği fazlasıyla sessiz olmasıdır. Gerçi ona sessiz ya da uslu gibi tanımlamalar yetersiz kalacağından biz kısaca asosyal dostumuz desek tam yerinde olacaktır. Ona emek veren, bakımını yapan ve gösterdiği ilgiyle sevgisini yakinen hissettiren sahiplerine tahmin edersiniz ki fazlaca bağlı ve sıcak yaklaşırlar. Hem de tahmininizden daha büyük bir güven ve sadakat bağıyla yaparlar bunu. Bu şekil de belirledikleri bir kişi dışında, inanın bana herkese karşı duyarsızdırlar diyebiliriz. Ancak bu tanımı olumsuz anlamda kullanmıyoruz lütfen yanlış anlamayın.

Chartreux sahiplerine nasıl da bağlı ve vefakâr olduklarını anlamanızı sağlamak istiyoruz. Karşısında her kim olursa, dostumuz nezaketinden ve pek tabi çekingenliğinden bir şey kaybetmez. Bu da oldukça zararsız bir huy zaten öyle değil mi ama? İçine kapanık bir fıstık olmasına ilave olarak, tat ve koku alma duyularının da iyi gelişmiş olduğunu söyleyebiliriz. Yani sevdiği bir yemeği ona hazırladığınız esnada, pati hemencecik yanı başınızda bitebilir.

Kalın, gür ve yarı uzunluktaki kat kat yayılmış tüyleriyle Chartreux kedisine dokunmadan durabilmeniz neredeyse imkansız. Grinin elli tonunu kapsayacak kadar ton geçişlerinde bulunur mu bilinmez ama, koyu gri, açık gri, mat gri, parlak, küllü gri, mavi-gri gibi prestiji yüksek tüy renkleriyle onlara rastlayabilirsiniz. İri vücudu, yuvarlak ve semiz yüz hatları, bal rengi derunî bakan gözleri ve dışa fönlenmiş tarzdaki kıvrımlı kuyruğuyla ağzınız kulaklarınızda bir şekilde bu güzellikle aşk yaşayacaksınız.

9. Siyam Kedisi

1884 yılında görülmeye başlanan Siyam Kedisi Aslen Uzak doğulu, yani Tayland kökene sahiptir. Siyam kraliyet makamında uzun yıllar, krallara has ve özel bir yaklaşımla himaye altına alınmış ve o nispette de bir makam elde etmiş olan Siyam Kedisi anlaşıldığı üzere soylu bir kedi. Doğal mutasyon evrimi sonucu fiziksel görüntüsündeki özelliklerini edinmiş olduğu bilinen Siyam Kedisi; günümüzde evde bakmaya en uygun kediler grubundan sayılıyor.

Siyam Kedisi’nin en bilinen ve hayran olunası özelliği ise, bıcır bıcır konuşan, susmak bilmeyen bir dilbaz olmasıdır. Onun miyavlamaları ve arada tatlı tatlı hırlamaları, tüm sohbet ve konuşmalara bedel bir ölçüde sizi mutlu etmeye yetecek. Sadece isteklerini belirtmek için değil, aynı zamanda neşeli olduğunda ya da yok yere canı sadece kendi sesini duymak istediğinde bile uzun uzun makamlı miyavlamalarını dinleyebilirsiniz. Kendi sesini duymaktan hoşlanan bir kedi olduğunu baz aldığımızda birazcık narsist bir lokum olduğunu söyleyebiliriz.

 Ama çok da haklı! Konuşmasına da, duruşuna ve salınışına da hayran olmamak elde değil. E tabi ki aynı zamanda ilgi ve şefkat görmek her gün aradığı bir ritüel olduğuna göre, bu ritüeli atlar ya da geciktirirseniz hiç merak etmeyin o yamacınıza gelip size sırnaşmalarıyla hemen hatırlatmasını yapar. Ayrıca yalnızlıktan hoşlanmaz, yalnız uyumaktansa deyim yerindeyse nefret eder. En rahat olacağı yer mi? Boynunuzda uzanıp kokunuzla uyumaktır tabi. Sahibini çok sevdiğinden, fazlaca fedakarlık gösterecektir. En ilginci olarak, tasmayla geziye çıkarılmaya bile olur verebilmesini belirtebilirim.

Siyam Kedisi‘nin tüyleri krem ve kahverengi olarak görülür. Ancak kulak, yüz ve patileri ile kuyruğundaki koyu kahverengi renkler tipik Siyam Kedisi ayrıcalığıdır. Maskeli ve eldivenli gibi görünmesini sağlayan bu renk geçişleri harika bir nüanstır. Mavi gözleri de eklenince tam bir görsel şölenle baş başa kaldığınızın resmidir.

10. İran Kedisi

İran’da büyük Fars İmparatorluğu Hegemonyası’nda ortaya çıkan İran Kedisi her zaman en sevilen kedi cinsleri arasında olmuşlardır. İran kedileri miskin olmalarıyla ünlendikleri için, zararsız ve ortamda yaramazlıklarına rastlanmayan efendi bir kedi cinsidir. Sakin oyunlar oynamayı ve sahibinin kucağında usulca yatmayı tüm dünya keyiflerine yeğleyen biblo suratlı dostumuz, en yakınımız olmaya aday. Takdir edersiniz ki, durgun yaşantıları evde beslenecek kedi olarak benimsenmelerinin nedenidir.

İran kedilerinin simalarına gelecek olursak tatlılık ile baş döndürücü güzelliği bir arada görebildiğimiz kedilerden olur. İri ve yayvan yüzü ile bedeni onu tombik bir fındık olarak görmemizi sağlar. Uzun ve kahve tonlarındaki tüylerine dumanlı bakışları da eklenince, sizin en güzel manzaranız İran Kedisi olacaktır.

Bonus: Borneo Altın Kedisi!

Güneydoğu Asya’nın tropik ikliminde yaşayan bu kemirici ve fena halde vahşi kedicik, ev arkadaşınız olmaya aday. İnce uzun yapısı ve panterden hallice kürkünün dokusuyla, kış gecelerinde birlikte ısınırsınız. Minicik yüzü, yeşil fosforlu gözleriyle ne kadar da tatlı. Özellikle geceleri avlanmaya bayılan miniğimiz, maymun ve kuşla beslenmeye bayılıyor. En aktif olduğu zaman dilimleri gece olduğuna göre size de pek uyku yok gibi görünüyor. Durun durun, ürkmeyin 😊 Bu nadir bulunan ve gelmiş geçmiş en yırtıcı kedi olan Borneo Altın Kedisi sizin evinizde yaşamaya pek de ayak uyduramayacak gibi sanki… İyisi mi doğasında bırakalım; ekolojiyi ve dünyanın dengesini de daha fazla bozmayalım.

Bonusumuzu saymazsak, bu yazımızda sizlere evde beslemek için en uygun güzeller güzeli ve akıl küpü 10 kediyi tanıttık. Fikir ve önerileriniz için adresi biliyorsunuz. Hadi, buyurun yoruma…

Share: