5 Tüysüz Kedi Cinsi

Share:

Hayatımıza girdikleri andan itibaren ve hatta bir kedi sahiplenmeye henüz karar verdiğimiz zaman, biblo havasında ve hayran olunası varlıklarıyla hayatımıza tat katan canlılar, evet kediler! Aslında kedileri tasvir etmeye çalıştığımızda ilk etapta onların birer tüy yumağı oldukları üzerinden betimlemelere başlarız. Fakat bu durum her zaman böyle değildir. Zira tüyleriyle kendilerine körkütük aşık eden sevgililerimiz çoğunlukta, tüysüz minik patiler ise azınlıkta olsa da; hiç istisnasız her biri dünyalar tatlısı ve ballı çörek kıvamındadır.

Diğer tüm canlılara karşı beslediğimiz yoğun sevgi barındıran hislerimiz gibi kedilerin de her cinsini çok seviyoruz. Şimdiki yazımızda; belki çok fazla revaçta olmayan, görünümleriyle fazlaca değişik ve hatta kiminin böyle bir kedi cinsi olduğundan haberinin dahi olmadığı, tüysüz kedi cinslerini ele alacağız. Emin olun onları gerçekten elinize alıp dokunduğunuzda, harika ciltleri karşısında muhteşem duygulara kapılacaksınız. Hadi o zaman, buyurun…

Tüyleri Olmayan Kedi Cinsleri

Hepimizin bildiği gibi kediler tüylü ve pofuduk olurlar. Her kedinin cinsi farklı olduğu için bazı kedilerin hiç tüyü yoktur. Genellikle kedi sahiplenmek isteyen ama tüylerinden şikayetçi olan kişiler tüysüz kedi cinslerini tercih ediyorlar. Tüysüz kediler de o kadar tatlı ve minnoşlar ki, görünce “tüysüz ama çok tatlı” diyeceğinizden eminim! Kimmiş bu tüysüz kediler? bir bakalım.

1. Sfenks (Sphynx) Kedisi: Tüysüz Kedi Cinsi

“Tüyleri olmayan kedi” dendiğinde akla ilk gelen kedi cinsi Sfenks Kedisi‘dir. Epey yüksek meblağlara ulaşabilen, yıldız edasındaki popülaritesini hiçbir zaman kaybetmemiştir. 1960 yılında genler arası geçişte oluştuğu düşünülen bir mutasyon neticesinde dünyaya geldikleri bilinen Sfenks Kedileri; esasında tüysüz doğmazlar. Henüz doğduklarında az da olsa ince tüyleri vardır. Ama ortalama 3 aylık olduklarında, artık bu cılız da olsa derilerini kaplayan tüylerden eser kalmaz, hepsi dökülür. Böylece bu mini patiler yollarına tüysüz kedi olarak devam ederler.

Derisinin katlı ve biraz buruşuk olması, ilk bakışta tuhaf gelebilir. Sert bir cilt yapısına sahip olduğu fikrine kapılabilirsiniz. Ama fena halde yanılıyorsunuz. Çünkü tüysüz derisi o denli yumuşaktır ki, iddia ediyoruz sevmelere doymanız mümkün değil.

Yine bir diğer yanılgı sebebi olan şey de şudur ki; üçgen, zayıf, kemikli ve sert bir çehrede olan yüzüne eşlik eden kocaman ve dik kulakları, ona vahşi bir imaj çizer. Katı mizaçlı gibi görünen Sfenks Kedileri inanamayacağınız kadar yumuşak huylu ve sevgi arsızıdırlar. İri ve badem gibi maviş gözlerine derinine baktığınızda nasıl da merhamet timsali olduklarını hemencecik anlarsınız.

İnce, uzun ve ucu kıvrık kuyruklarında dahi hiç tüy bulunmaz. Bazı Sphynx Kedilerinin derilerinde, yer yer sanki dağılmış mürekkep lekesi gibi görünen koyu gri renk tonları da görülebilir. Ciltlerini koruyacak tüy katmanları olmaması sebebiyle, düzenli olarak cilt bakımı yapmanız gerekebilir. Bu meleklerin güneşte çok kalmamaları gerektiği uzmanlar tarafından belirtiliyor.

2. Ukraynalı Levkoy

Dünya çapında ünü olan ve sahiplenme hususunda çok fazla tercih edilen kediler arasında Ukraynalı Levkoy Kedisi de yer tutar. Ama böyle olmasına rağmen, halâ Dünya Kedi Federasyonu ve Uluslararası Kedi Derneği gibi, alanda otorite sayılan kuruluşlar tarafından kabul görmemiştir.

Çok yeni ortaya çıkmış olan Ukraynalı Levkoy Kedisi, kırma diye tabir edebileceğimiz bir türdür. Kedi yetiştirici olan Elena Birjukova’nın elinde nerdeyse özel üretim olarak satılmaya başlanmıştır. Birbirine tamamen zıt olan Scottish Fold Kedisi ile Donksoy Kedisi’nin çiftleştirilmesinin sağlanması sonucunda ortaya Ukraynalı Levkoy Kedisi çıkmıştır.

Şahsına münhasır kalın derisinin üzerinde bazen çok seyrek ve kısa tüyler bulunabilir. Kabul ediyoruz biraz fantastik bir havaya sahip. Üstelik detaylı incelediğinizde sanki vücut geliştirme çalışmış biri gibi geniş ve kaslı beden/kemik yapısı onun en vurucu özelliklerinden. Daha çok baş ve boyun kısımlarında yoğun bir buruşukluk söz konusu olsa da o, her haliyle zarif ve hoş görünüyor.

Büyük elmacık kemiklerine, öne doğru çıkıntılı ve dolgun ağız yapısı müthiş uyum sağlar. Yuvarlak, ışıl ışıl ve genelde yeşil olduğu gözlemlenen iri gözleri tüm akide şekerlerinden daha tatlıdır. Ama bir diğer farklı niteliği ise kulaklarının minicik ve içe kıvrık oluşudur. Malum; kalıtımsal bir durum neticesinde olacak ki, atası olan Scottish Fold Kedisi’nden bu özelliğini almıştır.

Orta boyutlara sahip Ukraynalı Levkoy Kedileri; gri, beyaz, açık kahverengi ve siyah gibi muhtelif renklerde karşımıza çıkabiliyor. Tüysüz kediler arasında değerlendirildiklerinden, azıcık pahalıdırlar ve ülkemizde çok rastlanmazlar.

Bağlandıkları kişilere ve özellikle de sahiplerine büyük bir sadakat ve tutkuyla sarılan masum afacanlarımız, zannettiğinizin aksine, uyumlu ve son derece sıcakkanlılar. Tabii ki bu sıcakkanlı ve sosyallikleri, onları yalnızlığa tahammül edemez birer huysuz şirin haline dönüştürebiliyor. Eh ne yapalım, siz de her an yan yana can cana takılırsınız. Nasıl fikir ama? 😊

3. Donskoy Kedisi: Tüyü Olmayan Kedi

Rusya’da Bir kedi yetiştiricisi olarak yaşamını sürdüren Elena Kovaleva; tamamen tesadüfî bir şekilde bir kedi buldu. Yıl 1978’e tekabül ediyordu. Elena; kediyi alıp evine getirdikten kısa bir süre sonra, zaten çok seyrek ve varla yok arasında bir haldeki tüm tüylerinin döküldüğünü fark etti. Dökülen tüylerin yerine yenilerinin çıkmaması yetmiyormuş gibi, bu kediden doğan yavrularda da aynı şekilde gelişen tüy dökülmesini gördükten sonra bunun bir hastalık olduğunu vehmetti. Ancak süregelen yıllar içerisinde anlaşılan oydu ki, bu bir hastalık değil yepyeni bir ırktı.

2005 yılından beri dünyaya açılmış olan Donskoy Kedisi, sonradan insan eliyle üretimi yapılmış (bu ne kadar doğru tartışmalı bir konu tabii ki) pek çok kedinin atası olma sıfatına da erişmiştir. Uzun boynu, küçük yüzü ve çekik aynı zamanda kısık bakan gözleriyle fazlaca etkileyici bir kedidir. Gözlerine uzun süre bakmak biraz ürkütücü gelebilir. Donskoy Kedileri; orta boyutlardaymış gibi görünseler de aslında ağırlık bazında 2 ile 4 kg aralığında olurlar.

Tüysüz kediler olarak bütün cinslerin hepsi kendi aralarında benzerlik gösteriyor olsa da; Donskoy Kedisi bakışları itibariyle , hem çekicilik hem de hafif korkutuculuklarıyla bir adım önde. Tüm tüysüz kedilerde olduğu gibi, Donskoy Kedilerinde de yalnız kalamama durumu başlı başına bir problemdir. Çünkü onları uzun süre yalnız başlarına bırakırsanız, ya hırçınlaşırlar ya da ciddi anlamda ağır bir depresyona girerler. Bakımlarının oldukça kolay olmasına nazaran, yanlarında her zaman bir dost bir oyun arkadaşı aramaları sizi biraz zorlayabilir.

4. Peterbald

Pek çok tüysüz kedinin, bağrında doğup yaşadığı ülke olarak Peterbald kedisinin de anavatanının Rusya olduğunu söyleyebiliriz. 1993 yılında doğan Peterbald; 1997 yılına vardığında çoktan her mecra ve kuruluşta kabul görmüş ve evlerde aranan bir kedi olmuştu bile.

Bugün ona sahip olmak istediğinizde bu çok da kolay olmayacaktır. Zira hem size ulaşması uzun bir zaman alacak, hem de dünyanın en pahalı kedileri listesinde olduğu için bütçenizi belki birazcık sarsacaktır. Bu arada En Pahalı Kedi Cinsleri yazımızı da okuyabilirsiniz. Nadide bir cins olan Peterbald; esnek, kaslı ve buruşuk yapısıyla ilginç bir güzellik sergiler.

Tüm kemik hattını net bir şekilde dışa vurum sağlayan zayıf ve çıkıntılı kafası onun en belirgin özelliğidir. Gözleri bu yüz içerisinde adeta içe gömük bir şekilde görülür. Geniş ve büyük kulaklarının içinin yara gibi görünmesi, kulaklarına özenli ve düzenli bir şekilde bakım yapmanızı gerektirecek bir uzuv farklılığı olduğunu gösteriyor. Minik bir kırbaç formundaki orta boy kuyruğunun ona asil bir hava katıp, ilgi çekici ve göz dolduran bir karizma sağladığını söylemezsek Peterbald Kedisine haksızlık etmiş oluruz.

Yürüyüşüyle size mağrur bir görüntü çizse de bilmelisiniz ki, Peterbald Kedileri son derece uysal bir karakteri ruhunun en derininde taşır. Zaten kahverengi gözlerinin size masum masum bakışından bunu okuyabilirsiniz. Hem insanlara, hem hayvanlara hatta evdeki eşyalara dahi nezaketle yaklaşması sizin ona tekrar tekrar aşık olmanız için çok büyük bir nedendir.

5. Bambino Kedisi

Tam bir bebek suratlı olan Bambino Kedisi; zaten ismini de İtalyanca’da “bebek” anlamına gelen Bambino sözcüğünden almıştır. Yeni bir kedi türü olarak tanındığı dönemden bu yana gündemde olmayı başarmış olan Bambino kedileri, 2005 yılında bütün kuruluş ve dernekler tarafından tescillenmiştir. Amerikan bir kedi olan Bambino Kedisi, Sfenks kedisinin kökeninden geliyor.

Ufacık tefecik küçük bir kedi cinsi olsa da; şişman göbeğiyle çok sevimli görünür. Geniş göğüs yapısına, kısa boynu ve bacakları da eklenince bu afacan melek tadından yenmez bir hal alıyor. Tipik tüysüz kedi kulaklarında olduğu gibi, dik ve büyük kulakları olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Bu kulak yapısı, tüysüz kedilerin imzası resmen. Genel olarak krem renkte olanlarına daha çok rastlanır. Ama siyah, kahverengi ve daha başka renklerde olanları da elbette vardır.

Alnının açık olması, gözlerinin birbirinden ayrık, yani epey aralıklı olması harika bir tablonun detayları gibidir. Bu şaşkınlıkla bakan bir çift ela gözden hoşlanmayacak insan tanımıyorum. Her yeri kat kat buruşmuşolan bol şekerli kediciğimiz tıknaz bir boyda ve 2 kg civarında bir hacimle azıcık yer kaplıyor. Tamı tamına bir cep boy olması hasebiyle her yere yanınızda götürme isteğinize karşı koyamayacaksınız.

Sakin huylu, sırnaşmaya bayılan, sevecen ve tatlı dilli miyavlamalarına doyamayacağınız mükemmel bir karakter, onda görülen olumlu özelliklerden. Ancak Bambino Kedisi her ne kadar uysal ve sakin bir karakter tabiatında olsa da, aşırı enerjik yapısından ötürü, oyun oynamak söz konusu olduğunda hareketliliği artar ve kendisini kaybedebilir. Bu da onun hafiften tatlı yaramaz bir moda geçebildiğini gösterir. Ne yapalım, gülü seven dikenine katlanmaz mı sonuçta? 😹

Tüysüz kedi cinslerini tek tek incelediğimizde her birinin birbirinden farklı ve mükemmel olduklarını anlayabiliyoruz. Fakat bir de genel kanı olarak tüysüz kediler hakkında yanlış zanlar olabilir. Bunlara bir göz atacak olursak; mesela tüysüz kedilerdetüy olmadığı için diğer kedilere göre daha seyrek yıkanmalı ya da bakımları yapılmalı gibi düşünülebiliyor.Halbuki tüysüz kediler de, tüm kediler gibi en az haftada bir temizlik ve banyo rutinine tâbî tutulmalıdırlar.

Ayrıca tüysüz kediler; metabolizma sistemlerinin daha farklı olmasından dolayı diğer kedilere göre daha sık acıkırlar. Tıka basa yese de kilo almayan türden oldukları bir gerçektir. Birlikte yaşadıkça, güzel anılar biriktirdikçe ve onların mekanın sahibi konumundaki duruşları ile huylarını keşfettikçe önyargılarınız birer birer yok olacaktır.

Siz tüysüz kediler hakkında ne düşünüyorsunuz? yorumlarda buluşalım. Düşüncelerinizi çok merak ediyorum!

Share: