Su tüm canlılar gibi kediler içinde çok önemlidir. Peki kedilerin su tüketimi nasıl olmalıdır? Kedilerin su tüketimi ile ilgili merak ettikleriniz bu yazıda.
Kediler, diğer canlılarla oranlandığında zor şartlar için çok daha dayanıklı hayvanlardır. Öyle ki, bu sevimli melekler vücut ağırlıklarından %40 kaybetseler bile hayatta kalabilirler. Depolarındaki yağ ve karbonhidrat rezervleri tüketilmesi halinde dahi yaşadıkları belirlenmiştir. Ancak vücutlarında yeteri kadar su olmaması halinde gereken direnci gösteremezler. Küçük patili meleklerin vücutlarındaki sıvının, %10 kadarı kaybolduğunda ciddi rahatsızlıklar yaşadıkları bilinmektedir. Bu kayıp, %15’e kadar çıktığı takdirde, kedinizi tamamıyla kaybedebilirsiniz. Vücutlarının %40’ını kaybettiklerinde bile yaşayabilen kedilerin, %15’lik sıvı kaybına neden dayanamadıkları konusunu maddeler halinde anlatacak olursak:
- Su, yedikleri gıdalar doğrultusunda alınan minerallerin ve besin maddelerinin kana karışmasını; vücut içi taşınma yoluyla da bunların doku ve diğer organlara iletilmesine aracı olur.
- Su, minik meleğinizin vücut sıcaklığını dengede tutmada yardımcıdır. Hepimizin bildiği gibi kedilerin patileri haricinde ter bezleri bulunmamaktadır. Buna rağmen soluk alıp verme yöntemiyle bu durumun üstesinden gelebilirler. Ancak, yaz aylarındaki bunaltıcı sıcağın tüm canlıları ne kadar zorladığını göz önüne alırsak, özellikle uzun tüye sahip olan kediler için suyun gerekliliğinin ne kadar hayati derecede olduğunu anlayabiliriz.
- Kedinizin yediği besinlerin vücuduna yüklediği gereksiz ürünlerin v tuzun sıvı boşaltım yolu ile atılması konusunda su, en önemli destekçidir.
- Kediler, yapıları gereği temiz hayvanlardır. Tüy temizliklerini gerçekleştirebilmek adına tükürük bezlerinde sürekli olarak kullanabilecekleri bir sıvının olması gerekir. Su, elde edilecek bu sıvının oluşması için önemli bir kaynak deposudur. Tüy temizliğini yeteri kadar yapamayan kedi, tüylerinin topaklaşmasına engel olamaz. Topaklaşan bu tüyler, deriye yeteri kadar hava girmemesini sağlayacak; buna bağlı olarak da karşılaşılabilecek bütün deri hastalıklarının önüne geçilemeyecektir. Ayrıca kendisini yeteri kadar temizleyemediğine inanan kedide psikolojik bir olumsuz süreç gözlenmeye de başlayabilir.
- İnsan hayvan hiç fark etmeden hayatın temelinde hücrelerin canlılığını koruması yatmaktadır. Bildiğiniz gibi hücre, canlının en küçük yapı birimidir. Hücre içerisinde insan yaşamı için gereken pek çok süreç gerçekleşir. Bu süreçlerin oluşumunda enzimler etkin rol oynar, çeşitli kimyasal parçalanmaları oluştururlar. Bu parçalanmaların olabilmesi ve canlının canlılık özelliklerini sürdürebilmesinde en gereken şey de sudur. Su olmadan vücut tepkimelerini gerçekleştiremez. Buna bağlı olarak organizma kendisi için gereken enerjiyi üretemez ve ölüm, kaçınılmaz bir hal alır.
Yukarıda, suyun ne derece önemli olduğunu maddeler halinde anlatmaya çalıştık. Su, nefes alabilen her canlı için olmazsa olmaz bir yaşam kaynağı olma özelliği taşır. Yenen gıdalar sayesinde kazanılan su ve organizma içerisinde süregelen işlevlerde ortaya çıkan su miktarı, yaşamınızı sürdürebilmek için yeterli değildir. Bu nedenle kedinizi su kaybından dolayı oluşabilecek her türlü rahatsızlıktan korumak için, miniğinize su içme alışkanlığını aşılamanız gerekir. Mini dostlarınız, dışkı ve idrar nedeniyle yeteri kadar sıvı kaybı yaşayacaklardır. Bir de yaz mevsimindeki bunaltıcı sıcaklar işin içine katıldığında, günlük tüketmesi gereken su miktarının ciddi boyutlarda olması gerektiğini vurgulamak istiyoruz.
Bilindiği üzere kediler, en az su tüketimi yapan canlılardır. Fazla su tüketilmemesi kediniz büyüdüğünde özellikle idrar ve kristal kesesinde taş oluşumunun görülmesine yol açabilir. Yeterince su tüketilmemesi sadece bununla da sınırlı kalmayıp, ciddi ölçüde dolaşım problemlerine ve böbrek yetmezliğine sebebiyet verir.
Kedimizin Susuz Kaldığını Nasıl Anlarız?
Evlerinde kedi besleyen bireyler, minik meleklerinin suya ihtiyacı olduğunu el yordamıyla zorluk yaşamadan anlayabiliyorlar. Bunun için, kedinizin sırt derisini tutarak onu kaldırın. Yeteri kadar sıvı tüketen bir kediyse, deri hemen eski halini alır. Ama su düzeyi az ise, deri elastik yapısından uzaklaşmıştır ve eski haline dönmesi normal hızına oranla düşük olacaktır. Bunun yanında kedinizin gözlerinin önüne üç göz kapağı olarak nitelendirilen bir perde kapanır. Böyle bir durumla karşılaşıldığında, öncelikle sakin olunmalı; zaman kaybetmeden tedavi olduğunuz veteriner hekimine başvurmalısınız.
Yapılan araştırmalar sonucuna göre kedinizin gün boyu tükettiği kuru mama oranının dört beş katı kadar su tüketmesi zorunlu olduğu kanıtlanmıştır. Buna göre, bir günde ortalama olarak 100 Gr kuru mama tüketen kedinin, tüketmesi gereken su miktarı en az 400 ya da 500 Gr olacaktır. Bu tüketim, çok hantal kediler için önerilir. Oyun sever kedilere, bu orandan daha yüksek miktarlarda tüketim özendirilmelidir. Kediler, ilgilenilmeyi seven canlılardır. Bu nedenle onlarla zaman geçirirken su tüketimleriyle de çaktırmadan ilgilenmelisiniz.
Kediniz ne sıklıkta mama yemeye geçiyorsa o derecede de su kabına yönelir. Bundan dolayı, su tüketimlerine özen göstermelisiniz. Kabındaki suyun sürekli yeni, taze kalması kedinizi su içme konusunda destekler.
Eğer kedinize yaş mama yediriyorsanız, su oranını o kadar önemli boyutlarda tutmamalısınız. Yaş mamanın %70’i sudan ibarettir. Kedinizin su içmesinde boşaltım değerlerinden de yararlanabilirsiniz. Kaybı ne kadar fazlaysa onu o derecede suya teşvik etmelisiniz. Teşvik adına su ve mama kaplarının sürekli temizleniyor olmasına özen göstermelisiniz. Mamaların yakınında suyu bulundurmak, kedinizin yemek sonrası su tüketimini arttıracaktır. Bu nedenle evin belirli yerlerinde, kenarlarda su kapları da bulundurabilirsiniz. Özellikle birkaç saat aralıklarla temizlenen su kapları kedinizi daha mutlu edecektir. Mutluluktan ziyade, durağan bir şekilde olan suda, göremediğimiz bakterilerin üreme ve kedimize zarar verme ihtimalleri vardır. Bu sebeple değişime dikkat etmelisiniz.
Kedinizin su zevkini arttırmak adına, içme suyunun içine süt ilave ederek tat güzelleştirme yoluna gidebilirsiniz. Kedilerin çoğu, serin suları severler. Bu nedenle özellikle yaz aylarında yaşıyorsanız, bebeğiniz için suyun içine hafif bir buz parçası atabilirsiniz.
Üzülerek belirtiyoruz ki, su seviyesini düşük tutmak kadar gereğinden fazla artırmak da tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Şeker hastası olan insanların suya gereğinden fazla ihtiyaç sık idrara çıktıklarını biliyoruz. Kediniz de eğer böyle bir hastalığa sahipse, kanındaki glikoz oranını düşürmek için benlikten gelen bir alışkanlık dürtüsü ile fazla su içip fazla idrara çıkacaktır. Kediniz böyle bir durumla karşı karşıyaymış gibi davranıyorsa, hiç vakit kaybetmeyin ve erken tanı ve tedavi için hemen veterinerinize danışın. Erken tedavi ile, kedinizin yaşam kalitesini arttırabilirsiniz. Hatta, olası bir ölüm riskinden bebeğinizi korumuş olabilirsiniz.
Bir ev kedisi olduğu için, sizin patili dostunuz belki çok şanslı olacak. Sokaktaki minik kalpli tatlılar için bu durum aynı değildir. Bu nedenle, imkanınız yettikçe çevrenizdeki küçük patililere mama ve su yardımında bulunmayı kendinize bir görev olarak kabul etmelisiniz.