Kediniz fazla saldırgan ve agresif mi? Sizler için agresif kedilere yaklaşma yolları rehberi hazırladık.
Biz insanların olduğu gibi kedilerin de duygu durum halleri zaman zaman değişiklik göstermektedir. Sevgi, hüzün, neşe vb. Bu duyguların arasında en belirgin olanlardan bir tanesinin de öfke olduğu bir gerçektir. Minik dostlarımız agresif tavırlar sergilemeye başladığı zaman onlardan korktuğumuz için nasıl yaklaşmamız gerektiğine emin olamıyoruz. Aslında agresif bir kedi ile iletişim kurabilmek düşünüldüğü kadar zor olmuyor. Evde neşe kaynağı olan sevimli meleklerin öfkelenmelerinin nedenleri olarak daha önce yaşadıkları travmatik olaylar, neşe, korku ve endişeyi görüyoruz. Böyle anlarda kendisine gelmek ve sakinleşmek için minik dostunuzun sevginize ve sabrınıza ihtiyacı olacak. Tabi sinirliyken direkt olarak temasa geçilmemesi gerekiyor. Diğer bir taraftan, meleğiniz agresif davranışlar sergiliyorsa, onu içgüdüleri doğrultusunda yaşayabileceği ve rahat rahat avlanabileceği bir çiftliğe göndermek de iyi bir yöntem olabilir. Çevrenizdeki insanların ve sizin güvenliğiniz açısından miniğinizin öfke alışkanlıklarını ve davranışlarını net olarak anlamanız ve yönetebilmeniz son derece önemlidir. Agresif bir kediye nasıl yaklaşılır? Son günlerde sıklıkla karşımıza çıkan bu sorunun cevabına beraber bakalım:
Kedilerde öfkeyi anlamak:
Bir kedinin agresif olma nedenini anlayabilmek için ilk önce davranış modellerine göz atmalısınız. Minik melekler, bizlerle net olarak iletişim kuramadıkları için biz insanlar açısından çoğunlukla anlaşılması zor varlıklar olarak bilinirler. Fakat bizlerin sevimli dostlarımızın vücut dilini okumakta başarısız olduğumuzu kabul etmesi gerekir. Ayrıca minik meleklerimizin yaşadıkları ya da yaptıkları eylemler doğrultusunda agresif tutumlarını anlamlandırma şansımız da vardır. Buna göre:
Abartılarak oynanan oyunlar yüzünden oyun öfkesi ortaya çıkar.
Kendilerini savunmasız, tehdit altında ya da kapana kısılmış hisseden kediler, korkarlar. Bu da onların kendilerini savunmak için saldırmasına neden olur.
Kendi bölgelerinde başka bir kediyi gördükleri zaman öfkelenirler. Fakat maalesef ki bu öfkenin kedilerle birlikte insanlara da zararı dokunabilir.
Yavrularını savunmak isteyen anne kediler, kendisi ya da yavruları için bir tehdit unsuru hissettiğinde, bu durumu öfkelenip saldırarak engellemeye çalışır. Erkek kediler, birbirlerine içgüdüsel olarak öfke duyarlar.
Kediler ağrı ya da acı duyduklarında da öfkelenirler. Bu acı ya da ağrı geçmişte yaşandıysa, zaman zaman bunu hatırlayıp öfkelendikleri de görülmüştür.
Kedinin beden dilini anlamak:
Sevimli dostunuzun saldırgan ve ofansif bir davranış sergilemek üzere olduğunu anlamanız için beden diline hakim olup dikkatli bir şekilde takip etmeniz gerekir. Bu adım, miniğinizin agresif davranışlarını engelleyebilmek ya da en aza indirebilmek adına atmanız gereken en önemli adımlardan biridir. Kedilerin saldırmadan önce beden dilleriyle verdikleri bazı sinyaller vardır. Aşağıda bahsedeceğimiz hareketlerden bir ya da birkaçı ile karşılaşıyorsanız, çok dikkatli olmalısınız.
- Kedinizin ayakları dümdüzse ve hiç hareket etmeden duruyorsa saldıracağını anlamalısınız.
- Minik meleğiniz saldıracağında saldıracağı hedefe sürekli olarak bakar. Bu durumda hedefin kendisini korumaya alması gerekir.
- Sevimli dostunuzun kuyruğu dikse, saldırma ihtimali var demektir.
- Kulaklarını diken bir kedi, saldırmak için hazır bekliyordur.
- Bütün tüyleri kabaran bir kedi saldıracağını işaret ediyordur. Buna kuyruk tüyleri de dahildir.
- Daralan gözbebekleri, saldırma belirtilerinden bir tanesidir.
- Hırlayan ve uluyan bir kedi ile karşı karşıyasınız, kesinlikle kendinizi korumalısınız.
- Direkt olarak saldıracağı kişiye dönen bir kedinin ne kadar tehlikeli olabileceğini tahmin bile edemezsiniz.
Ne zaman saldırgan tavırlar içerisine gireceğini bilmek:
Çoğunlukla saldırgan tavırlar bir sebebe bağlı olarak gerçekleşir. Bu bir insan ya da hayvan olabilir. Kendimizden pay çıkaralım. Bizler de sevmediğimiz insanları gördüğümüzde sinirleniyoruz. Tek farkımız, kediler kadar açık açık gösteremiyoruz. Minik dostunuz saldırgan tavırlar sergilemeye başladığında ortama ve ortamda bulunan canlılara bakmanızı öneriyoruz. Tabi ki saldırganlaşmasının nedeni bir canlı da olmayabilir. Ancak yine de bu ihtimali göz önünde tutun. Gözlem sonrasında saldırma nedeni olarak neyi tespit ettiyseniz ortadan kaldırarak veya uzaklaştırarak miniğinizin normal tavırlar sergilemesini sağlayabilirsiniz. Her zaman başarılı olmak zorunda değilsiniz. Yaptığınız gözlemde doğru sonuç alamayabilirsiniz. Eğer kediniz hala aynı tavırları sergiliyorsa, tekrar gözlem yolu ile sorunu çözmeye çalışın.
Annelik içgüdüsüne önem vermek:
Biz insanlar gibi oldukça sancılı bir süreç sonrasında doğum yapan sevimli patililer, doğumdan sonra da agresif hareketler yapıyorlar. İnsan ya da hayvan fark etmemeksizin tüm annelerin yavrularını başlarına gelebilecek herhangi bir tehlikeden koruma içgüdülerinin olduunu biliyoruz. Annelik duygusunu yaşayan kedilerde bu duyguya bağlı saldırganlık ve agresyon, yavruları ile zaman geçirirken kendilerine yaklaşan insan ya da hayvanlar yüzünden ortaya çıkabilir. Kraliçe adı verilen anneler, yavrularını savunmak söz konusu olduğunda tahminlerin ötesinde agresif tavırlar sergileyebilirler. Bu halleri, özellikle doğumdan sonraki birkaç gün çok daha fazladır. İlk birkaç gün anne kedinin hışmına uğramamak için yavrulardan uzak durmanızı öneriyoruz. Bunun yanımda yeni doğum yapan bir kedi, bulunduğu ortamda az da olsa stres hissederse saldırganlaşabilir. Bu nedenle kedinizi ziyaretçi akınından uzak tutmanız, yavruları kucağınıza almamanız ve etraflarında bir anda değişen hareketler yapmaktan kaçınmanız gerekiyor.
Kedinize alan tanıyın:
Agresif kediler, insanlarla sosyalleşme konusunda diğer kedilere oranla çok daha başarısızdır. Kedinizin sizinle ve çevresindeki diğer bireylerle iyi bir iletişim kurabilmesi için öncelikle kendini güvende ve rahat hissetmesi gerekir. Bu nedenle ona rahatça hareket edebileceği, kimsenin olmadığı alanlar oluşturmalısınız. Onu bir şeyler yapmaya zorlamak da kedinizin saldırması için bir sebeptir. Nasıl bizler zorla bir şeyleri yapmayı sevmiyorsak minik dostlarınız da bundan hoşlanmazlar. Yaratılışları gereği özgür ruhlu olan kediler, bir şeyi ancak kendileri istediklerinde yaparlar. Eğer agresif bir kedinin olduğu odaya gireceğinizi biliyorsanız, ilk önce ona rahatlıkla sizden kaçabileceği bir alan bıraktığınıza emin olmalısınız. Bununla birlikte kedinizle göz göze gelmemelisiniz. Mecburi durumlar dışında ona yaklaşmayın. Zaman geçtikçe sakinleşecek ve kendisi size gelecektir. Ortada mecburi bir durum varsa, yara alacağınıza emin olarak kendinizi önceden hazırlayın. Uzun kollu ve kalın kıyafetler ve eldivenler yara almamanızı ya da daha az yara almanızı sağlayacaktır. Kedinizi kucağınıza almadan önce kalın bir havluyla sararak hızlı bir şekilde yerden kaldırmanız gerekir.
Oyuncaklarının çeşidini arttırın:
Kedilerin bir kısmı, kendi kendilerine savurabilecekleri oyuncakları severler. Bir kısmı ise sahiplerinin de içinde olduğu oyunlardan hoşlanır. Bir kediyi oyuna çağırmak için en önemli şey, oyunda avlanma içgüdüsünü harekete geçiren bir noktanın bulunmasıdır. Bu durum, kedinizin saldırgan duygularına hitap edecek; iç güdülerinden dolayı gelen avlanma duygusunun tatmin olmasını sağlayacaktır. Hepimiz sürekli aynı şeyleri yapmaktan sıkılırız. Sevimli dostlarınız da sürekli aynı oyuncakları oynamaktan sıkılırlar. Bu nedenle onlara düzenli aralıklarla yeni oyuncaklar almanızı tavsiye ediyoruz. Değişiklik her canlıya olduğu gibi kedinize de iyi gelecektir.
Beraber zaman geçirin:
Kediler duygusal hayvanlardır. Bu nedenle sahiplerinin sevgilerini hissetmeye ihtiyaç duyarlar. Ancak fazla sevgi de sıkılmalarına ve hırçınlaşmalarına neden olur. Bu nedenle dengeyi iyi ayarlamak gerekir. Minik meleğinizle günde iki defa yirmişer dakika geçirmeniz, onun kendisini huzurlu ve güvende hissetmesini sağlar. Günün kırk dakikasını meleğinize ayırmak sizler için önemsiz bir süredir. Ancak kedinizle aranızdaki ilişkide bu kırk dakikanın rolü çok büyüktür. Bu süre, kedinizde biriken enerjinin en azından bir kısmının atılmasına da yardımcı olur. Agresif bir kedi ile aynı ortamdaysanız, yere yatıp gözlerinizi kapatın. Etrafınıza yemekten keyif aldığı mamalar yerleştirin. Bunu bir nevi ona ödül veriyormuş gibi düşünebilirsiniz. Bu sayede kediniz, sizin onun için bir tehdit olmadığınızı anlayacaktır. Aniden saldırgan tavırlar sergilemeye başladığında kedinizden kaçmanız onu çok daha fazla agresifleştirir. Minik meleğiniz sizinle oynarken zaman zaman canınızı yakabilir. Bunun için kesinlikle ona vurmamalı ya da cezalandırmamalısınız. Oyun esnasında kedinizi vücudunuzdaki bir uzuvla oynaması için teşvik etmemelisiniz. Kediniz sizi yaraladığı ya da ısırdığında, oyun oynayabilmek için sakinleşmesini beklemelisiniz.
Korunmalı bir açık alan oluşturun:
Dışarıda oluşturulacak bir açık alan, miniğinizin sizden daha az ilgi beklemesi için önemli bir faktördür. Bu tip kafes sistemi hem diğer hayvanların kedinize yaklaşmasını engelleyecek hem de devamlı olarak kapalı ortamda kalmasının verdiği öfkeyi az da olsa azaltacaktır. Alanda dinleneceği, keşfedeceği ve etrafı seyredebileceği yerlerin olmasına önem verin. Bu tip bir alanı dışarda yapma imkânınız yoksa evde dostunuzun kolayca erişebileceği ve dışarıyı izleyebileceği bir cam kenarı oluşturabilirsiniz.Mama saatlerine önem verin ve ödüllendirin: Kediler, beslenmeyi pozitif duygulara bağlarlar. Bu nedenle de onları beslediğiniz de yaptıklarının doğru olduğunu anlarlar. Meleğiniz sakin davranışlar sergilediğinde onu mama ile ödüllendirmeyi ihmal etmemelisiniz. Bunun dışında kediniz mama yemeye başladığında etrafında agresifleşmesine neden olacak etmenlerin olmamasına özellikle dikkat edin. Bu etmenler gürültü, herhangi bir eşya, hayvanlar ya da çocuklar olabilir. Sakin kalmasını istiyorsanız, o yemek yerken ortamın sessiz olmasını sağlayın.