Her insanın karakteristik özellikleri farklıdır. Tıpkı insanlar gibi kedilerinde karakteristik özellikleri farklı. İşte Kedilerin karakteristik özellikleri.
Kediler, kendilerini kolaylıkla sevdirebilen, sevimli oldukları kadar da enteresan canlılardır. Her birinin bizlere çok tuhaf gelen davranışları bulunur. Bu davranışların elbette ki bir açıklaması vardır. Bununla beraber, her kedinin belli karakteristik özelliklerinin de olduğu bilinmektedir. Bu Özellikleri kısaca inceleyelim:
Meraklı olmaları:
Melez ya da safkan olması fark etmeden ev kedilerinin tamamı vaşak veya leopar gibi vahşeti seven kuzenlerinin özelliklerinden bazılarını taşırlar. Bahtsız bir avın üzerine atlayan bir kaplan ile kedinizin ne kadar benzer özelliklerde olduğunu onu hareket halindeki bir yaprağın üzerine atlarken dikkatle izleyerek anlamanız mümkündür. Bu benzerliği aklının bir köşesine not alan kedi sahipleri, kedisi bu tür hareketler yaptığında sebebini rahatlıkla anlayabilirler. Kediniz bu hareketleri öğrenmez. Bu, içgüdüsel olarak meydana çıkan bir durumdur. Mesela, zamanının büyük bir kısmını evin dışında geçiren bir kedi, her zaman bir yere tırmanma zorunluluğu hisseder. Kendisine en yakın yüksekliğe gidip keyifli bir şekilde oraya tırmanır.
Kediler, çok meraklı hayvanlardır. Evde içine girebilecek ne ya da neresi varsa girerek onun ne olduğunu çözmeye çalışırlar. Girdikleri şey, içinde su olan bir kova, istem dışı üzerine basılabilecek bir poşet ya da kapağı açık kalmış bir klozetse ve kediniz buraya tırmanmaya çalışıyorsa, istenmeyen durumlar yaşanabilir. Keşfetmek, yavru bir kedinin öğrenim sürecinde olmazsa olmaz bir yere sahiptir. Minik meleğiniz girmemesi gereken bir yerde keşfe başladıysa, ona sert ve yüksek bir sesle “hayır” demeniz çoğunlukla yeterli olur. Bu şekilde sonuç alamıyorsanız, kedinizin en sevdiği oyuncağı ona göstererek oyuna çağırabilirsiniz. Minik dostunuz, bu teklife hayır diyemeyecek; keşfi bırakacaktır. Bunun yanında karanlık ve sıcak yerlerde güzel bir uyku çekmek, kediler için vazgeçilmezler arasındadır. Ayrıca minik dostunuz yalnız kalmaktan da çok hoşlanır.Meleğiniz odadan çıktıktan sonra darmadağın bir oda ile karşılaşıp şoka girmek istemiyorsanız, odada kapatabileceğiniz her şeyi kapatın. Özellikle dolaplar ve çekmeceler patili dostlarınızın çok karıştıracakları yerler olacaktır. Ancak fırın, bulaşık ve çamaşır makinesi tehlikeli aletlerdir. Bu nedenle kapaklarını kapatırken dostunuzun içinde mahsur kalmadığına emin olabilirsiniz. Bir diğer husus da evden uzun süreli çıkacaksanız, kedinizin herhangi bir odada veya bir dolapta kilitli kalmadığına emin olmanız gerektiğidir. Minik dostunuzu evden çıkmadan yanınıza çağırmanız, onun nerde olduğunu anlamanızı sağlar. Küçük bir okşama ile ona hoşça kal derseniz, eve geri döndüğünüzde sizi nasıl bir heyecanla beklediğini görebilirsiniz. Kendinizi keşfetmeye meraklı küçük dostunuzun yerine koyun. Onlara göre her daim keşfedilmeye değer bir şeyler ya da yerler vardır. Bu sebeple meleğinize zarar gelmemesi adına arada bir ona çok fazla hissettirmeden kontrol etmeniz gerekir.
Mırlamaları:
Bu, kedilerin tamamındaki en belirgin karakteristik özelliklerdendir. Minik melekler, mırlama yöntemi ile birbirleri ile iletişime geçerler. Anne kedi ve yavrusu rahat bir durumda ise mırlar. Bunun anlamını öğrenen minik yavru, yaşadığı süre boyunca mırlamayı sürdürür. Onların mırlamaları, kendilerini güvende ve rahat hissettiklerinin de göstergesidir. Tonlamaları birbirinden farklı olsa da hasta ya da sinirli bir kedinin de mırladığını görebilirsiniz. Mırlamak, esrarengiz bir davranış olarak nitelendirilmektedir. Ancak en ilginci olan kedilerin çıkardığı bu inanılmaz sesi başka kimsenin çıkaramamasıdır. Önceden mırlamanın gırtlak yoluyla yapıldığına inanırlardı. Şimdilerde de bu sesin göğüs duvarında yer alan önemli kan damarlarından birinin titremesi sayesinde oluştuğu düşünülüyor. Bu titreşim, meleğinizin üst solunum yoluna ulaştığında, çok tatlı bir ses olan mırlama sesini duyabiliyoruz.
Ovalama (Masaj yapmaları):
Patilerini ovalayan yavru bir kedi, annesini emerken iç güdülerinden kaynaklı bu hareketi yapar. Aynı zamanda ovalama hareketi, minik kedinin ilk hareketidir. Bu hareketi yaparken yavru kedi sadece ön patilerini annesinin karnına bastırır. Pek çok kedi, büyüyüp yetişkin olsa da bu hareketten vazgeçemez. Ovalama, duyulan sevgiyi ve memnuniyeti ifade eder. Bu hareketin yanında genelde mırlamayı da duyarız. Kediniz, ovalama yöntemini sizin göbeğinizde, en güzel kazağınızda, yastık, yorgan gibi yumuşak bulduğu tüm eşyalarınızda kullanabilir.
Patilerini bilemeleri: Size tırmalama olarak gelen bu hareket, aslında minik kedilerin patilerinin daha keskin olabilmesi için yaptıkları bir harekettir. Küçük dostunuz sadece patilerini temizlemek ve gerinmek ister. Kediniz bölge işaretlemek için de sizi ya da herhangi bir eşyanızı tırmalayabilir. Parmak aralarındaki bezlerin neden olduğu koku ile ya da bıraktıkları iz ile bölgeyi işaretlerler. Minik meleğiniz için bu biyolojik bir güdüdür. O nedenle sıklıkla bu hareketi yapmak zorundadır. Eğer ona tırmalayabileceği bir alan bırakırsanız, eşyalarınıza asla zarar vermez..
Sürtünmeleri:
Kediler, vücutlarının tamamını bir yerlere sürtme ihtiyacı hissederler. Onların iyi hissetmeleri için bu durum gerekli olsa da, asıl sebep farklıdır. Meleğinizin alın, dudak, ağız ve çenelerinde koku bezleri bulunur. Sahibine hoş geldin demek ya da herhangi bir isteğini anlatmak için sürtünme hareketini yapabilirler. Aynı cinsteki kediler ise birbirlerine sürtünerek birbirlerinin kokularını alırlar. Her grubun kendine has bir kokusu vardır.
Yazınızı beğendim. Gayet yerinde açıklamalar yapmışsınız. Benimde kedilerim var ve hepsi birbirinden ayrı bir karaktere sahip.(Ne kadar ortak yönleri olsada). 🙂