Pallas Kedisi

Share:

Sokağınızda küçük bir kedi gördüğünüzde ne yapıyorsanız eğer bir Pallas kedisi‘yle karşılaşırsanız yapmamalısınız. Sıra dışı görünümü ve özellikleri sizi kendisine çekebilir ve belki biraz daha yaklaşmak isteyebilirsiniz. Fakat o evinizin bahçesindeki kedilerin boyutunda olmasına rağmen hiç de onlar gibi değil. Bu sinsi avcılar genellikle etrafta görünmemeyi tercih etseler de başka bir canlıyla karşı karşıya geldiğinde saldırganca davranmaktan hiç çekinmez. Boyutun hiçbir önemi yok. Bir kurt, çakal veya insan… Hantal görünse de dişlerinin ve pençelerinin yeterince sivri olduğunu bilmelisiniz. 😊

Pallas kedisi özellikleri nelerdir? Pallas kedisi yavruları nasıl olur? Pallas kedisi nerede yaşar? Haydi, içeriğimize geçip bu sorulara ve daha birçok soruya cevap verelim.

Pallas Kedisi’nin Özellikleri

Pallas kedisi adını bir Alman doğa bilimcisi olan Peter Simon Pallas’tan almış olsa da bilimsel adı Otocolobus Manul veya Felis Manul’dur. Çoğu kişi için ilk bakışta onun bir kedi olduğunu anlamak gerçekten de kolay değildir. Çünkü kediler arasında sıra dışı bir dış görünüşü vardır. Fiziksel özelliklerinin özellikle de tüylerinin ve desenlerinin farklılığı onu sanki bir kedi değilmiş gibi gösterir. Elbette bu sadece bir yanılsama. Pallas kedisi de her kedi kadar kedidir. Hatta bazı konularda daha kedi bile olabilir 😊 Aşağı yukarı orta boy bir evcil kedi boyutlarındaki Pallas kedisi’nin sıra dışı görüntüsünün en büyük sebebi yaşadığı ve adapte olduğu coğrafyanın şartlarıdır. Bakalım tüm özellikler nelermiş?

Vücut Yapısı

Pallas kedisi’nin vücudunun dışbükey bir şekil aldığı söylenebilir. Fakat bundan önce tıknaz olduğundan bahsetmek gerekecektir. Kısa bacakları, geniş vücudu ve nispeten kabarık tüyleriyle atletik bir kediden çok tembel bir koalaya benzetilebilir. Tabii ki görüntüye aldanmamak gerekir. Sabahtan akşama kadar bir ağaca sarılıp ağır hareketlerle yaprak yiyerek gününü geçiren bir hayvan değil. O da tüm kediler gibi sert bir avcı.

İlk bakışta tıknaz vücut yapısının yanında dikkat çeken şey kafasıdır. Küçükçe kafası neredeyse tam bir yuvarlak şeklinde olan Pallas kedisi boyun ve kafa bölgesinde de tıknaz görünümü taşır. Öyle ki neredeyse boynu yok gibi görünür.

Soluk kızıl ve gri tüylerle kaplı vücudu düzgün bir dikdörtgen biçimindedir. Kuyruğu uzun ve ucu siyah tüylerle kaplıdır. Vücudunun geri kalanında da siyah çizgiler olabilir. Genellikle sırt bölgesine yakın 5 – 7 çizgi bulunur. Tüylerin geri kalanı temelde üç farklı renk – desen kombinasyonuna bağlıdır ve bazı bilim adamlarınca alt türler olarak kategorize edilir.

Ağırlığı ve Boyutları

Pallas kedisi 2 – 5 kg vücut ağırlığıyla yaklaşık olarak evcil kedilerin ortalaması kadardır. Dişiler ve erkekler arasında belirgin bir fark yoktur. Vücut 45 – 65 cm, kuyruk ise yaklaşık 20 – 30 cm uzunluğundadır.

Yaşam Alanı

Pallas kedisi geniş sayılabilecek bir coğrafi bölgede yaşıyor olsa da bunlar, coğrafi çeşitliliğin dar olduğu bölgelerdir. Kayalarla kaplı steplerde ve nadiren ovalarda yaşarlar. Deniz seviyesinden 4800 metre yüksekliğe kadar olan bozkırlarda yaşadığı görülmüştür. Çöl, kumul alanlarda ve dağlık arazilerde yaşayan Pallas kedisi’nin habitat alanı ılıman veya karasal iklimlerdir. Bu coğrafi özellikleri taşıyan Orta Asya bölgeleri temel yaşam alanıdır. Bu alan; Moğalistan, Çin, Pakistan, Nepal, Tibet ve Rusya topraklarını kapsar. Kısacası Pallas kedisi; İran’dan Çin’e kadar uzanan bölgenin steplerine dağılmış durumdadır.

Yaşam Süresi

Pallas kedisi’nin ortalama yaşam beklentisi 12 yıldır. Fakat bu durum genetik ve çevresel faktörlere göre değişebilir. Öte yandan vahşi kedilerin yaşam süresi özgürlükle doğrudan ilişkilidir. Doğal alanında bulunmayan kedilerin yaşam süresi farklılık gösterebilir.

Pallas Kedisi’nin Davranışları

Pallas kedisi boyutlarıyla ortalama bir evcil kedi gibi görünmesine rağmen bu durum yanıltıcıdır. Bu kediler yalnız yaşayan gececi kedilerdir. Akşamın alacakaranlığı ve sabahın erken saatleri en aktif oldukları vakittir. Gündüzleri ise güvenli buldukları kaya yarıklarında, küçük inlerde uyuyup ortalıkta görünmezler. Yalnız avcılar olan Pallas kedileri vücutlarından da anlaşılacağı gibi biraz hantal yapılı kedilerdir. Bir tehditle karşı karşıya kaldıklarında kaçmak yerine saklanmayı tercih ederler. Tüylerinin özel kamuflajı da bunu yapmalarını çok kolaylaştırmaktadır. Yaşadıkları iklim ve coğrafyada neredeyse bir bukalemun kadar iyi kamufle olabilirler.

Öte yandan karşılaşma kaçınılmazsa saldırgan ve korkusuzca davranırlar. İnsan gibi ondan çok daha büyük bir canlıya bile saldırma eğilimi sergileyebilirler. Beklenmedik karşılaşmalarda miyavlamak yerine hırlamaya veya köpek havlamasına benzeyen sesler çıkarırlar. Bununla birlikte evcil kedilere benzer şekilde mırıldanma sesleri de çıkabilirler.

Av ve Beslenme

Pallas kedisi avcıdır. Çoğunlukla pusu avcılığı yöntemiyle beslenir. Koşmayı çok sevmeyen bu kedinin saklanma konusunda ne kadar başarılı olduğundan bahsetmiştik. İşte bu yeteneği sadece av olmaktan kurtulmasına değil, aynı zamanda karnını doyurmasına da yardımcı olur. Diyetinin büyük bölümünü kemirgenler ve tavşan türleri oluşturur. Bunun yanında bazen kuşlarla veya diğer küçük hayvanlarla da beslenebilir.

Üreme

Yalnız yaşayan kedilerin üremesi her zaman biraz gizemli olmuştur. Özellikle de Pallas kedisi gibi zorlu koşullarda yaşayan ve insanla karşılaşmaktan her zaman kaçınmaya çalışan yalnız kedilerin çiftleşme ritüelleri konusunda pek bilgi yoktur. Fakat bir varsayımla koku yoluyla dişi ve erkeğin birbirini bulduğu ve çiftleşme sonrası ayrılıp yalnız yaşamaya devam ettikleri söylenebilir.

Pallas kedisi’nin gebeliği 74 – 75 gün sürer ve bir gebelikten 3 – 6 yavru doğabilir. Yavrular yaklaşık 300 gram ağırlığında ve 10 – 15 cm boyundadır. 3 – 4 aylıkken avlanmaya başlayan yavrular avlanmaya başlama ve anne sütünü tamamen bırakmayla birlikte ataları gibi yalnız yaşama geçer.

Pallas Kedisi Koruma Durumu

Pallas kedisi tam koruma statüsünde olmasa da “neredeyse tehdit altındaki türler” kategorisindedir. 1980’lere kadar avcılık ve diğer insan kaynaklı sebeplerle popülasyonu hızla azalan Pallas kedisi en çok kürkü için avlanmaktadır. Elbette günümüzde yaşam alanının büyük bir kısmında avlanması yasa dışıdır. Fakat insanlar, av veya vahşi hayvan kaçakçılığı dışında dolaylı yollarla da ölümüne sebep olabilmektedir. Örneğin, bazı bölgelerde zararlı olduğu gerekçesiyle kemirgenlerin öldürülmesi Pallas kedisi‘nin potansiyel besin miktarını azaltmakta ve avlanmasını zorlaştırmaktadır. Bu yüzden de tür içinde sağlıklı bir popülasyon sağlanamayabilmektedir.

Hiç vahşi bir kediyle karşı karşıya kaldınız mı? Nesli tükenme tehlikesinde olan Pallas kedisi için neler yapılabilir? Pallas kedisi’nin dış görünüşü hakkında neler düşünüyorsunuz? Bu sorulara cevap vererek veya Pallas kedisi hakkında aklınızdan geçenleri bizimle paylaşarak ailemize katkıda bulunmak ister misiniz? Haydi, öyleyse hemen aşağıdaki yorumlar bölümünde buluşalım 😊

Share: