Kedilerin Sevmediği Şeyler Nelerdir?

Share:

Az bakım gerektiren, çok iyi bir dost olan, eğlenceli, meraklı ve oyuncu kedilerimiz, tıpkı bizler gibi kişisel zevklere sahiptirler. Damak zevkleri, oyun zevkleri ve her canlı gibi bazı nefretleri de görülür.

Yıkanmak:

Genelde kediler suyu sevmezler. Diğer insanlar ve hayvanlar gibi yıkanmaya biyolojik olarak gerek duymazlar. Kedicikler, kendilerini yalayarak öz bakımlarını tamamlarlar. Başta büyük kediler olmak üzere bazı kedi türlerinin suyu sevdikleri görülebilir. Evcil meleklerimizin büyük bir çoğunluğunda böyle bir duruma rastlayamayız.

Yer Değiştirmek:

Kediler rutin yaşamı severler. Tıpkı insanlar gibi kendilerine ait bir yaşam alanı oluşturmak, onlar için güven verici ve mutlu edici bir yoldur. Bu nedenle araç yolculuklarından da çok fazla haz etmezler. Yolların kafa karıştırıcı olmasından, aracın hareket edişinden kaynaklanan mide bulantısından dolayı kedinizde büyük bir gerginlik oluşacaktır. Bu gerginlikten dolayı kusma gibi bir durumla da karşılaşabilirsiniz.

Yüksek Ses:

Araba kornası, yüksek sesli müzik ya da buna benzeyen gürültü verici her türlü şey, kedinizdeki içgüdüleri tetikleyecektir. Yüksek ses, kediler için bir tehlike sinyalidir. Bazen bu tehlike hissi, basit bir horlama olayında bile karşınıza çıkabilir.

Avcı İçgüdülerinin Ortaya Çıkarılması:

Karın bölgesinin içgüdüsel olarak en hassas bölgelerinden biri olduğunu biliyoruz. Kedinizin karnını okşamak, onun için sempatik bir davranış olarak görülmez. Tam aksine, kendini savunma isteği uyandırır. Eğer kedinizin karnından uzak durmazsanız, bir refleks ile 4 patisini birden kullanarak size hırçınca saldırabilir. Ancak size fazlasıyla güveniyorsa karnını sevdiredebilir.

Taranmak:

Eğer küçük yaştan beri kazandırılan bir davranış değilse, taranmaktan hoşlanmayabilirler. Kedinize elinize tarağı alıp yaklaştığınız zaman, onun sizden kaçtığını görebilirsiniz. Yaratılışları gereği oldukça açık sözlüdürler ve taranmayı sevmediklerini size her şekilde göstereceklerdir.

Tırnaklarının Kesilmesi:

Tırnaklar, kedinizin kendisini koruması için silah olarak kullandıkları en önemli uzuvlarıdır. Bu nedenle, tırnaklarını kesmek için ona yaklaştığınız zaman çok sert tepkilerle karşılaşabilirsiniz. Durumun önüne geçmek için, tırnak kesme işlemine onu küçük yaştan itibaren alıştırmalısınız. Eğer alışık olmayan bir yetişkin kedinin tırnağını keserseniz onun özgüvenine zarar vermiş olursunuz.

Sert Okşayışlar:

Kediniz kendisini güçlü, agresif, sert ve inatçı bir varlık olarak göstermeyi seviyor olabilir. Bu, size ona o şekilde yaklaşma hakkını vermez. Sert okşayışlar, sert bir yaklaşım kedinizde savaşma güdüsünün tetiklenmesine yol açar. Böyle bir durumda olan tüm gücüyle onunla giriştiğiniz savaşa kendi içgüdülerine göre yanıt vermeye çalışacaktır.

Rakip Çıkması:

Kediler, yaşam alanlarındaki paylaşım ortaklarından pek hoşlanmazlar. Bölge belirleme, doğaları gereği yaptıkları bir şeydir. Genellikle yalnız takılmayı severler, sahiplerinin ilgisi yemek ve oyuncak gibi konularda diğer kedileri kendilerine rakip olarak göreceklerdir. Bu durum, küçüklükten beri evi paylaştıkları ya da akrabalık bağları olan kediler için böyle değildir. Eğer birbiriyle gerçekten uyum içinde yaşayan çocukluk ya da akrabalık bağı bulunmayan iki kedi dost gördüyseniz, kesinlikle bir kedinin diğerine göre daha baskın olduğu bir gerçektir. Ayrıca bağsız kediler için akrabalık bağlarının da bir önemi yoktur.

Fazla İlgi:

Köpekler, ne kadar ilgilenilirse hep daha fazlasını beklerler. Biraz sevgiye aç canlılardır. Ama kediler için bu durum aynı değildir. Kediniz, özgürlüğüne düşkün yaşayışı itibariyle kendi yaşam alanının olmasını isteyebilir. Etrafında sürekli dolaşmanız onu rahatsız edecektir. Gerek duyarsa, küçük sürtünmeler, size tatlı tatlı seslenişler ile ilgi istediğini belirtebilir.

Yetersiz İlgi:

Birçok kedide sahibi gerektiği kadar ilgilenmezse, ayrılığa dair kaygılar başlar. Sevildiklerini hissetmeye ihtiyaç duyarlar. Yeterli derecede ilgi gösterilmezse, dikkat çekmek için kum kabının dışına tuvaletini yapmak gibi pek çok olumsuz davranışta bulunabilirler.

Pis Kum Kabı:

Eğer düzenli olarak onun tuvalet alanını temiz tutmazsanız, onun titiz bir canlı olduğunu ihmal ederseniz, halınızın tam ortasına kaka yaparak sizi cezalandırabilir. Onun hep melek yanını görecek değilsiniz elbette 😀 Hatta abartıp yatağınıza bile işeyebilirler.

Aynı Tabağı Paylaşmak:

Aynı kaptan yemek yemek bir dostluk simgesidir. Geçmişten günümüze, insanlar yakın hissettikleri arkadaşları hakkında bu deyimi sıkça kullanırlar. Evinizin titiz, küçük sahipleri için bu durum böyle değildir. Yiyeceklerini paylaşmayı hiç sevmezler, kaplarında başka bir canlıya ait koku duyduklarında yemek yemeyi istemezler.

Hışırtılar:

Gazete kâğıdının kıpraşması bile kedinizin rahatsız olmasını sağlayabilir. Televizyonun cızırtısı, horultu, yüzlerine üflenmesi ve buna benzer şeylerden asla haz etmezler. Rahatsız oldukları zaman gidip başka bir odada oturmak yerine, arkanızda durup size sürekli söylenmeyi, mırıldanmayı tercih ederler. Bunun yanında küçük bir parantez açmak gerekir ki, kediniz on tüylerini tersten sevmenize de tepki verecektir. Bıyıklarına dokunmanız, kulaklarının içini ellemeniz ve daha önce de belirttiğimiz gibi karnından sevmeniz kesinlikle rahatsız olacağı davranışlardır.

Kedilerin kendine has bir bilinç dünyalarını olduğundan, geçmiş yazılarımızda biraz bahsetmiştik. Bu rahatsız edici durumların her kedi için aynı olduğunu söylemek doğru değildir. Kedinize kavuştuğunuz ilk anda, onu kendinize ve rutinine ne derece alıştırırsanız, hoşlanacakları şeyler de bu rutine göre şekillenir. Bu nedenle onu ev yaşantınıza ve kendinize alıştırırken tüm hassas noktaları değerlendirmenizde fayda vardır.

Share: