Kertenkeleler sürüngen oldukları için omurgasız oldukları biliniyordu. Kertenkeleler omurgalı canlılardır ve bundan dolayı sınırsız hareket edemezler.
Sürüngenler kategorisinde yer alan kertenkeleler, görünüş bakımından diğer canlılardan çok farklıdır. Yakından incelendiğinde gözleri, ayakları, yüz kısımları, boyutları, derileri ve derilerinin üzerindeki pullar, renkleri vb. bir insanı büyüleyebilecek niteliktedir.
Bilirsiniz ki, kertenkeleler kendi doğalarında diledikleri gibi avlanıp yaşayabilirler ama bazı kertenkele türleri zehirli oldukları için Türkiye’de bulunmazlar ve ulaşılması zor doğa ortamında hayatlarını sürdürürler. Ülkemizde bulunan kertenkeleleri dışarıda görme ihtimaliniz çok yüksektir, hatta bazen evlere girerek insanları endişelendirirler.
Genellikle kayalıklarda, ağaçlarda, ormanlık alanlarda, taşların arasında vb. bölgelerde bulunarak yaşamaya çalışırlar. Kertenkeleyle mutlaka denk geldiğinizi varsayarak, yakından gördüğünüzde daha çok süründüğünü fark edebilirsiniz. Aslında 4 ayağını da kullanırlar ve çok hızlı oldukları için saliseler içerisinde ayakları yardımıyla ortamdan kaçabilirler.
İstedikleri yere rahatlıkla girebilirler ve endişe edilecek bir durum olmadığını anladıkları zaman avlanmaya çıkarlar. Yeterince kıvrak oldukları için acaba kertenkelelerin omurgaları yok mu? diye düşünmeniz çok muhtemeldir. Peki, kertenkelelerin omurgaları var mıdır? yoksa gerçek bir sürüngenler midir? sorularına cevap verdik.
Kertenkele Anatomisi
Dünya üzerinde 5 binin üzerinde kertenkele türü bulunur, hatta bunların içerisinde evcil kertenkele türleri de bulunmaktadır. Kertenkele türlerine yakından bakabilme şansımız olsaydı, hepsinin çok ayrı dış görünüşlere ve özelliklere sahip olduklarını gördüğümüzde çok şaşırabilirdik.
Mesela bazı kertenkelelerin derilerinde az pul vardır, diğerlerinde ise alt alta olacak şekilde fazla pullar bulunur. Hatta bazı kertenkelelerin pulları rengarenktir, diğer türlerde ise derisinin rengi nasılsa pulların rengi ve desenleri de aynıdır.
Kertenkelenin anatomisini incelediğimizde, boyun kısmından kuyruğun başlangıcına bağlanan omurilik bulunur. Omurilik merkezi sinir sisteminin en büyük temelini oluşturur; yani kertenkelenin beyin, gövde ve ayaklar arasındaki bağlantıyı oluşturur. Beyinden gelen hareket emirlerini ilgili bölgelere ulaştırarak, kertenkelenin hareket etmesini sağlar.
Omurga ise, omuriliği kapsayan en temel yapıdır. Yani, omurganın içerisinde omurilikler yer alır ve bu sayede omurilikler, omurga sayesinde korunmuş olur. Kertenkelenin anatomik yapısına baktığımızda omurgalı canlılardan birisi olduklarını görürüz. Bazı insanlar kertenkelelerin sürüngen olduğunu ama kıvrak oldukları için omurgasız olduklarını söylüyorlar.
Bu iddiaya örnek verecek olursak; omurgasız hayvanlardan biri olan solucanlar, kendi etrafında yuvarlak oluşturarak esnek şekilde hareket edebilirler. Onların hareketlerini kısıtlayacak ana yapı (omurga) olmadığı için istedikleri şekle girebilirler.
Kertenkeleler de sürüngen kategorisinde yer alırlar ve istedikleri gibi hareket edebilirler ama bunun bir sınırı vardır. Kertenkeleler hiçbir zaman esnek hareketlerde bulunamazlar, çünkü vücutlarında omurga bulunduğu için sınırsız hareket etmelerini engeller.
Fark ettiyseniz kertenkelelerin balı hafif yukarda pozisyonda dururlar, bunun nedeni kertenkelelerin anatomik yapısını incelediğimizde boyun kısmında bulunan kemik yapılarının hafif yukarıya doğru olmasıdır. Yani insanlarda boyun kemiği düzdür, fakat kertenkelelerin boyun yapısı hafif yamuk şeklinde yer alır.
Ayrıca gövde kısımları da yere yakındır ve kuyruk bölgeleri biraz daha yukarı doğru şekil alır. Kertenkelelerin omurga anatomileri bu şekilde oldukları için duruş pozisyonlarından ve hareket kısıtlılıklarından omurgalı canlı olduklarını kolaylıkla anlayabiliriz.