Kedi Sahiplenirken Dikkat Edilmesi Gerekenler? Öncelikli olarak dikkat etmemiz gereken noktalar nelerdir?
Kediler, ev yaşantımıza renk katacak sevimli mi sevimli hayvanlardır.Başlangıçta maddi açıdan biraz külfetli olduğunu düşünseniz de, bizimle aynı evi paylaşacak olan minik melekleri çocuğunuz gibi görmeniz, yapılan masrafların göze batmamasını sağlayacaktır. Neşeli miyavlamaları, sürekli oyuncu halleri ve evinizin içinde devamlı bir hareketin olması psikolojik olarak da size iyi gelecektir.
Bir kedinin ortalama olarak 15 yıl yaşadığı bilinmektedir. Bu süreç elbette ki daha kısa ya da daha uzun olabilir. Ancak ortalama süresi dikkate alındığında, kedinizle uzun yıllar aynı evi paylaşacaksınız demektir. Bu nedenle kedi sahiplenirken dikkat etmeniz gereken bazı püf noktalar vardır. Minik patili dostunuza evinizi açarken dikkat edilmesi gereken hususlara bir göz atalım.
Kedi Sahiplenirken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
- Kısırlaştırma operasyonu: Kedinizin hastalığa karşı dirençli olması, hırçınlıklarının azalması ve sahipsiz yeni yavrular doğurmaması için bu operasyona ihtiyaç duyarız. Belki kedinize çok iyi bir ortam sağlayabilirsiniz ama doğurduğu ortalama altı adet minik yavru için aynı konforu sağlamaya olanaklarınız yetmeyebilir. Evde bir kedi beslemek bile gerek bütçe gerekse ilgi açısından büyük bir sorumluluktur. Kısırlaştırma yapılmadığı takdirde doğan küçük melekleri annesinden koparmak da doğru bir davranış değildir. Bunun yanında kısırlaştırma, kedinizin ömrünün uzamasını, sağlıklı bir hayat sürmesini ve pyometra, meme kanseri, uterus enfeksiyonu gibi sağlık sorunlarından korunmasını sağlayacaktır.
- Temel ihtiyaçların bulundurulması: Kediler de, tıpkı insanlar gibi acıkma, tuvalet gibi gereksinmelere sahiptirler. Bu nedenle kedinizi eve getirmeden önce alınması şart olan bazı ekipmanları almanız gerekir. Kediler, ayrıca düzen delisi canlılardır. Minik dostunuz eve gelmeden evde bir düzen oturtmanız, onun için çok iyi olacaktır. Devamlı olarak ihtiyaç duyacağı tuvalet kabının, mama kabının, yatağının yerlerinin değişmemesi, kedinizin daha konforlu bir hayat yaşayabilmesi için gereklidir.
- Tırnakların düzenli olarak kesilmesi: Bilindiği gibi kediler, kendilerine has pek çok şeyi pençeleri sayesinde yaparlar. Ancak gerektiğinden fazla uzayan tırnaklar ani bir refleks anında hem size hem de eşyalarınıza zarar verebilir. Ancak kedinizin hareketlerinin kısıtlanmaması için bu uyuma dikkat etmeniz gerekir. Yaklaşık iki ya da üç haftada bir tırnaklarını yeteri kadar keserseniz, eşyalarınıza gelecek herhangi bir zarardan da kurtulmuş olursunuz. Bir sürü para verip aldığınız mobilyalarınızın kediniz yüzünden bozulmasını istemezsiniz öyle değil mi? Tabi ki sizin patili dostunuz, tırnaklarının kesilecek olmasını hoşnutlukla karşılamayacaktır. O nedenle tırnak kesme konusunu onunla yavruluk sürecinde aşmalısınız.
- Biraz süre verin: Kediniz, geldiği bu yeni ortama adapte olurken her canlıda olduğu gibi uyum sorunu yaşayabilir. Bu nedenle küçük dostunuzun gerek size gerekse eve alışması için biraz zaman gerekecektir. Göstereceğiniz sabır ve ilgi sayesinde minik meleğiniz yeni evine ve size zamanla alışacak; yaşadığı ortamda güvende olduğunu hissedecektir. Ancak fazla ilgi kedinizin korkmasına da neden olabilir. Aradaki dengeyi iyi tutturmanız gerekir. Ortama alışması için ailenizdeki üyelerle tek tek tanışmasını sağlayın. Ona sizin ilginize gerek duyması için aralıklarla zaman tanıyın ve rotasyon eğitimi için kokunuzu sürekli almasına izin verin.
- Ona özel bir alan yaratın: Kediler, fazla ilgiden hoşlanmazlar. Daha çok yalnız kalmayı seven canlılardır. Onlar sizden sevgi isterlerse gerek tatlı tatlı miyavlayarak gerekse sürtünerek ilgi göstermenizi istediklerini hissettirirler. Özellikle evinizde başka bir hayvan besliyorsanız, kedinizin rahat rahat oynayacağı, gerinebileceği bir ortamının olması şarttır. Mümkünse bu ortam yerden yüksekte bir yer olmalıdır. Kediler, ortamı kuş bakışı izlemeye bayılırlar.
- Onun için kutu hazırlayın: Kediler, oyun delisi hayvanlardır. Bu nedenle zaman zaman kutularda saklanmayı çok severler. Bu durum, oyundan da ziyade kediniz için bir ihtiyaçtır. Kediniz için ona ait bir oyun kutusu hazırlamalısınız. Daha sonra bu kutunun yerinin değişmemesi gerekir. Ancak eğer mecburi olarak yer değişimi yapılması gerekiyorsa, bunu bir anda değil yavaş yavaş yapmalısınız. Eviniz çok katlıysa her katta bir tane gizli oyun kutusu olmasını öneriyoruz.
- Kumunu temiz tutun: Minik dostlarınız belki de şu dünyada görebileceğiniz en titiz hayvanlardır. Özellikle tuvaletlerini yapacakları kumun temiz olması onlar için çok önemlidir. Eğer siz kedinizin kumunu temiz tutmak için gereken özeni göstermezseniz, sevimli arkadaşınız tuvaletini kum yerine halınıza yaparak size ufak bir ders verebilir. Tabi bu da sizin için halı yıkama parası demektir 😀 Yine halınızın zarar görmemesi adına, kedi tuvaletini, kedinizin sürekli zaman geçirdiği yerlere yakın bir yerde bulundurmalısınız. Gerektiği anda acele ile gidip işini görebilmeli öyle değil mi? :d
- Beslenme planlarına özen gösterin: Kediniz her yiyeceği yiyemeyecek kadar hassas bir canlıdır. Bu nedenle ona yedireceğiniz mama konusunda işinde deneyim sahibi bir veteriner yardımı almanız gerekir. Veterineriniz, kedinize uygun olan yiyecekleri sizlere bir liste halinde hazırlayıp verecektir. Minik patili dostunuzun sağlığı için beslenme listesini iyi takip etmeli ve mümkünse listenin dışına çıkmamalısınız.
- Kedinize toksik testi yaptırın: Bitkiler, evlerinize güzel bir görüntü verse de onların içerisinde yer alan maddeler kediniz için son derece zararlı olabilir. Bu nedenle kedinizi eve getirmeden önce bir veteriner yardımı alarak kedinize toksik test yaptırmalısınız. Bu sayede kedinize zarar verecek olan bitkileri evinizden uzak tutma şansına sahip olabilirsiniz.
- Kedinizi zararlı yiyeceklerden koruyun: Avokado, üzüm, maya hamuru, kuru üzüm ve çiğ et, kedinize zarar verecek yiyeceklerdir. Evinize neşe katan sevimli dostunuzun bu yiyecekleri tüketmemesine özen göstererek daha sağlıklı bir hayat sürmesini sağlayabilirsiniz.
- Laktoz içeren ürünlerden uzak durun: Laktoz, genel olarak kedinizin karnını ağrıtır. Özellikle kedinizin bayıla bayıla içtiği sütte ciddi miktarda laktoz yer alır. Minik dostunuzun acı içerisinde kıvranmasını istemiyorsanız, bu duruma dikkat etmeniz gerekir. Günümüzde marketlerde laktoz içermeyen sütler satılmaya başlamıştır. Bunlardan satın alarak onun sağlıklı gelişimine destek olabilirsiniz.
- Fırçalanmasına özen gösterin: Kedilerin genel olarak temiz hayvanlar olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak yine de sevimli meleğinizi düzenli şekilde fırçalamanız, hem kedinizin konforu hem de tüy probleminin azalması için çok gerekli bir durumdur. Kedinizi tüy tipine göre haftada birkaç kez ya da gün aşırı fırçalamanız gerekebilir. Bu sürenin nasıl ayarlanması gerektiğini veterinerinizin desteğiyle belirleyeceksiniz.
- Miyavlamalara dikkat edin: Kediler, genel olarak çevresindekilerle miyavlama yöntemi ile iletişim kurar. Bu nedenle miyavlamalar basite alınmamalıdır. Sevimli dostunuz belli sürede düzenli olarak miyavlıyorsa, size bir şeyler anlatmaya çalışıyor olabilir.
- Dişlerini fırçalamaya özen gösterin: Kedinizin dişlerinin fırçalanması, sizler için çok zor ve yorucu bir iş olabilir. Fakat minik dostunuzun dişlerinin fırçalanması, diş eti iltihabı ve başına gelebilecek diğer rahatsızlıklardan korunabilmesi için son derece önemlidir. Dişleri için evcil hayvan dostu bir macun kullanmalı; asla insanların kullandıkları macunla minik meleğinizin dişlerini fırçalamamalısınız. İnsanların kullanımlarına sunulan macunlarda, onların sağlıklarını ciddi oranda olumsuz etkileyecek maddeler bulunur.
- Belirli bir yaşa gelince protein diyeti yaptırın: Kedilerin çoğu, ergenlikleri tamamlandıktan sonra sadece protein içeren mamalar tüketmelidirler. Veterineri uygun gördüğünde, kendisi için protein diyetine başlamalısınız. Belirli bir yaştan sonra fazla kilo problemleriyle karşılaşmamak adına bu gereklidir.
Kedilerin bazıları kısırlaştırma operasyonunda mikrop kapıyor. Ve bu mikroplar öldürebiliyor☹️. Sizce kedileri kısırlaştırmak ne kadar doğru?🤔🤔🤔
Sokak kedilerinin popülasyonunun kontrol altında tutulması için kısırlaştırma tek yöntem, aksi durumda sürekli çoğalıyorlar ve sokaklar yardıma muhtaç kediler ile doluyor. Ne yazık ki hepsine yardım edebilecek kadar hayvansever yok, bir çoğu acı içinde yaşıyor ve ölüyor. Bu açıdan bakıldığında kısırlaştırma mantıklı bir yöntem olarak değerlendirilebilir. Ev kedilerinde ise durum farklı, kızgınlığa girseler de eş bulamayacakları için üremeleri mümkün değil ancak kızgınlık dönemleri bu nedenle ağır geçiyor. Sahipleri de durumdan rahatsız oldukları için kısırlaştırmayı tercih ediyor. Bu konuda kararsızız.
Ankara’da yaşarken binamızın önünde baktığımız büyük bir kedi vardı. Hamile olduğunu farketmemiştik cahilliğimize işte.. Doğum yaptı 4 tane yavrusu vardı çok güzel bakmaya çalıştık yavrulara. 2. haftasında falan yavruları bırakıp gitti annemiz. Ama yine de belki geri döner mantığı ile biz 3-4 gün dışarıda bakmaya devam ettik güzel koşullarda. Zaman geçince evimize almaya karar verdik bütün yavruları 🙂 Daha önce de böyle bir durum başımıza gelmişti hiç beklemeden almıştık yavruları.. Anneleri gelince geri koyalım deyince bildiğiniz yavruları dışladı annesi hiç istemedi bu sefer.
Yazınız detaylı ve hoş ama Kedinin sahiplenme konusunda bu gibi detayları da eklerseniz güzel olabilir 🙂
Evet ne yazık ki yavru kedilerin üzerine insan kokusu sindiğinde anneleri onları terk ediyorlar. Siz doğru olanı yapmışsınız asında, bilemezdiniz annelerinin gelip gelmeyeceğini.