5 Büyümeyen Kedi Cinsi

Kediler, her ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, biz kedi aşıkları için her zaman bebek kalacak minikler. Guinness Rekorlar kitabına girecek kadar devasa büyüklükteki kedilere hepimiz zaman zaman, ya haberlerde ya da sosyal medyada herhangi bir mecrada rast gelmişizdir. Anormal büyüklükte olanlar zaten standart kedi normlarının dışına çıktıklarından rekorlar kitabına giriyorlar. Çünkü bir kedinin ortalama boyutu aşağı yukarı stabildir. Fakat bu minik devlerin ve gelişip büyüyen kedilerin aksine bir de hiç büyümeyen kedi cinsleri vardır. Bir şeyin küçüğünün her zaman çok tatlı olması gerçekliğini göz önünde bulundurduğumuzda, kediler zaten birer ballı lokmayken daha da minik olanlarının ne denli şirin olduklarını siz hesap edin.

1. Singapura Kedisi: Büyümeyen Kedi Cinsi

Asya’da bulunan küçük ve izbe bir ada olan Singapur adasının yerlisi olarak dünyaya gelen Singapura Kedisi; köken olarak aslında netlik kazanamamış varsayımlarla dolu bir kedi türüdür. Çünkü Singapur adasına başka ülkelerden gelmiş olabileceklerine dair iddialar hala dolanıyor. Kesin olan bir şey var ki, o da Singapura kedilerinin “dünyanın en küçük kedisi” sınıfında bulunmalarıdır.

Korunmuş ve köklü bir tarihe sahip olduğu düşünülse de görüldüğü adanın kuş uçmaz kervan geçmez bir yer olması nedeniyle fazlaca dünyaya açılamadıklarını var sayıyorum. Cat Fanciers Association tarafından 1982 yılında görünürlük kazanan minik pati, ancak bu tarihlerde yeni bir cins olarak kabul edilmiştir. Sonrasında bir hayli güçlü sıçramalar yapmış olacak ki, 1988 yılı itibariyle cinsiyle ve yetenekleri ile ilgili çok fazla dalda şampiyonluklar ve derecelendirmeler elde etmiştir.

Kocaman kulaklarının aşağısında komşuluk yapan irice gözleri her an “gel beni ye” der gibi bakar. Bu yeşil ya da altın rengi tonlarındaki gözlerin ihtişamına kapılmamak elde değil. Dünya üzerindeki bilinen en küçük kedi olan ve bu ünvanı da taşıyan Singapura Kedisi; üçgen ve küçük yüzüyle dikkat çeker. Ağız ve çenesinin kalın hatlı olması onu azıcık heybetli gibi gösterecek olsa bütüne baktığınızda hepi topu kiloları 1,5 ile en fazla 4 kilo aralığında bulunur. Ki 4 kilo olan Singapura kedilerine rastlama ihtimaliniz çok az. Henüz doğdukları zaman daha uzun ve cılız tüyleri varsa da, büyüyüp yetişkin birer kedi olduklarında bu uzun tüyler dökülür. Dökülmüş olan tüylerin yerlerine daha kısa ama önceki halinden çok daha sağlam ve sık tüyler gelir. Kısa olsa da asla ele batmayan yumuşacık tüylerinin rengi genelde siyah, kahverengi, krem ve gri, ayrıca desenli de olabilen tonlardadır.

Singapura kedileri; kibar, girişken, yabancılık çekmeyen, her ortama ayak uydurabilen ve hayatı güzelleştiren muhteşem huyları olan meleklerdir.

2. Munchkin Kedi

Munchkin Kedisi, 2. Dünya savaşından sonra sıkça görülmeye başlanan kedi grupları arasında yer alır. Aslında savaştan önce de görüldükleri biliniyor ama tanınma durumları daha sonraki zamanlara sarkmış olsa gerek. 1955 ylında Rusya’da ünlü bir kedi olma yolunda istikrarlı adımlarını atmaya başlayan sevimli arkadaşımız; 1970 yılına varıldığında, Amerika’nın da aranan kedile listesinde yerini alıyor. Yani gözde kedi olarak iade-i itibarını elde edebiliyor. Yakın tarihimize geldikçe 1991 yılında güzelliğiyle herkesi büyülediğinden, adeta bir maskot gibi görülerek televizyondaki eğlence ve aktüalite programlarında dahi izleyici karşısına çıkmaya başlıyor. Tabi bu geçen süre zarfında halâ yeni bir cins tanımlamasına dahil edilmeyen Munchkin Kedisi’nin gayri resmi takıldığı son dönemleridir. 2003 yılına kadar bilim insanları nezaretinde yapılan gen çalışmaları sonucunda artık tombul şirinimiz, yeni bir kedi sınıflandırmasına dahil olarak bağımsızlığını ilan ediyor.

Sizi mest edecek bir tabloyu oturup incelemek istiyorsanız, bir sanat galerisine gitmenize gerek yok. Zira minik kulakları ile oyuncak bebeklerde görülen şahane mavi yahut gri gözleri Munchkin Kedisi‘nin size ulvi duygular yaşatmasına yetecektir. Minicik uzuvları ve bedeniyle süs eşyası olarak sevebilir, onun enerjisi ile resmen hayata sıkı sıkıya bağlanabilirsiniz.

Munchkin Kedisi, upuzun bolca tüylü kuyruğunun tam zıttı olarak aşırı kısa bacaklara sahiptir. Tüyleri oldukça gür ve uzundur. Krem- sarı, krem- duman rengi gibi renk ikilemelerini kürkünde barındıran yavru kedi izlenimini onu gören herkese veren badem ezmesi aromalı meleğimiz, boyutları 2,5 ile 5 kilo arasındada seyrediyor.

Sevgi dolu Munchkin kedileri, aynı ölçüde sevgi de görmek isterler, Kucağınıza alıp rahatça ve uzun zamanlar boyunca sevip okşamanız onun en sevdiği şeydir. Sahibini büyük bir sadakatle benimsediği gibi, zarar gelmeyeceğinden emin olduğu herkesle de gayet iyi iletişim kurar.

3. Cornish Rex

Büyük Britanya’da doğmuş olan bu aykırı görünümlü yakışıklı, Cornish Rex kedisinden başkası değildir. Kedi üreticileri tarafından ilginç bir kedinin ortaya çıkmış olmasını görmenin cazibesini tahmin edebilirsiniz muhakkak. Bu kediyi alıp seri üretime geçelim diye düşünmek de onların ticaret kafası. Cornish Rex kedilerinin üretimi ve arttırılmasına yönelik çalışmalar da bu şekilde olmuştur. İsmini, tüy renginin benzerlik taşımasından dolayı bölgenin meşhur Rex tavşanından alan Cornish rex kedisi nev- i şahsına münhasır bir yavru. Herkesin büyük ölçüde dikkatini çekmiş olduğu halde, sanıyoruz ki yeterli genetik çalışmalar yapılmadığından ta 1964 yılına uzanan bir dernekler nezdinde tanınma öyküsü vardır.

Cornish Rex, büyük ve geniş aynı zamanda da epey dik kulaklarıyla ilk bakışta biraz yabani havada görünse de aslında fazlaca kibar ve uysal bir kedidir. Oval ile badem arasında bir hatta sahip canlı bakan gözleri, geniş ve uzun burnuyla perçinlenmiş görünüyor. Minik ağzı ve çenesi ise yüzünün küçücük görünmesini destekler türden. Çok küçük bir kedi imajında olsalar da Cornish Rex kedileri aslında 2 ile 4 kilo arasında değişen bir kütlenin sahipleri. Siyah, beyaz, gri gibi genel olarak daha çok tek renkli tüyleri olduğu gibi bu tüyler, oldukça kısa ve hafiften de kıvırcıktır. Ya da biz onu biraz dik tüylere sahip olarak da yorumlayabiliriz. Orta boy gövdesiyle uyum içinde olan bacaklarının yapısı tamamen belirgin. Çünkü yağ ve tüyle kaplı olmayan bedenleri, kas ve kemik iriliğini açıkça gözler önüne sermeye imkan veriyor.

Yalnız olmaktan nefret eden ve ilgi açlığı çekmeye asla zerrece toleransları olmayan kaprisli arkadaşlarımız Cornish Rex kedileri; uzun saatler yalnız başına bırakabilecek kedi cinslerinden asla değiller, bu aklınızda bulunsun. Haşin simalarının, karakterleriyle hiç bir şekilde ilgisi yok. Yaratılmış her bir canlıya adeta uhrevi hislerle yakınlık besleyen meleğimiz, herkesle çok iyi bir geçim içerisindedir.

4. Devon Rex

Rex kedi ırkından gelen Devon Rex; 1960 yılı civarında, terk edilmiş bir halde bir maden ocağının eşiğinde Beryl Cox isimli bir kadın tarafından bulunmuştur. İngiltere’nin Devonshire eyaletinde rastlanan Mrs. Cox’un himayesinde yaşamaya başladı. Cox, bu garip görünüşlü sempatik kedinin çoğalmasını istiyordu. Kendi imkanları ölçüsünde çiftleştirme faaliyetlerine başlayıp, zaman geçtikçe istediği yolda ilerlemeye de başlamıştır. 1968 yılına kadar kayda değer ataklar olmasa da, Devon Rex, dünya çapında yayılım göstermeye başlamıştı. İlk durağı da Amerika oldu. Amerika’ya gittiği anda, kısa zamanda ilgi çekmeyi başardı. Ancak buna rağmen resmi olarak kedi kuruluşları bünyesinde kayda geçmesi 1979 yılını buldu. Bunun bir nedeni; rex kedilerinin devamı olduğu düşünülen Devon Rex kedisinin yeni bir tür olduğuna kanaat getirmek adına yapılması gereken bilim çatısı altındaki çalışmaların neticeye ulaşmasını beklemek olsa gerek. Nitekim bilimsel verilere bakılarak, Devon Rex kedisinin Cornish Rex kedilerinin kuzeni sayılacak gen yakınlıkları olduğuna ulaşıldı. Ancak genel özellik ve yapısal farklılıklar itibariyle de yepyeni bir cins olarak tanımlanıp bu şekilde sınıflandırılması uygun görüldü.

Nazik yapılı, ince hatlı kibarcık dostlarımızın en önde gelenlerinden olan Devon Rex minicik bir cep boy taşınabilir opsiyonları bulunur. Büyük, sivri ve dik yapılı kulaklarının içi pamuk şeker pembeliğinde. Sarı- beyaz tüyleri olan Devon Rex kedilerinin burunları ve patilerinin altlarında da aynı pembelik göze çarpıyor. Tekir renginde ya da koyu ve açık gri renklerde olan türlerinin ise burunlarında siyahlık mevcut. Tüyleri kısa ama çok tatlı bir yumuşaklıkta olduğundan, onlara nazik davranmayı ihmal etmemelisiniz. Yuvarlak gri veya yeşil gözleriyle size bakması içinizi eritir. Yüzleri baby face ve genel vücut yapıları ile de ufak tefek bir kedi görseli hakim olsa da, Devon Rex kedileri 2,5 kilodan 5 kiloya kadar olan ağırlıklarıyla cidden şaşırtıcı bir imaj çiziyorlar. Böyle minnak görünmelerinde, tüylerinin az ve kısa olması da etkili bir unsur tabi ki.

Devon Rex; kendisiyle alakadar olunmasını çok sever. Bunu talep de eder. Öyle ki bağ kurduğu kişiye karşı “ki bu genelde sahibi olur” inanılmaz yapışık yaşamaya başlar. Sizinle sofraya oturmak, sizinle uyumak hatta oturup sizinle televizyon izlemek dahi onun hayatının bir parçası olabilir. Siz de böyle dip dibe sevgilerin insanıysanız tam da birbirinizin ruyh eşisiniz demektir. Elbette insani davranışları taklit etmesinin yanısıra, küçük suratlımız tam bir kedi gibi uçmalı kaçmalı oyunlar oynamaya bayılır. Ama tabi baskın olarak sevilsin, okşansın ve sürekli onunla muhabbet edilsin gibi fazlaca sahiplenici tutumları vardır.

5. İran Kedisi (Fars Kedisi)

İran kökenli bir kedi ırkı olduğu isminden anlaşılacağı gibi, İran Kedisi‘ne Fars Kedisi de deniyor. İmparatorluğun hüküm sürdüğü ışıltılı dönemlerde ortaya çıkan tatlı üstü tatlı bu güzel suratlı kediler, kısa zamanda İngiltere’ye ve Amerika’ya ithal edilip, tüm dünyaya tanıtılma yarışına katılmışlardır. Kökenlerinin ve ilk çıkış tarihlerinin belirsizliği halen devam etmekte. Fakat Antik Mısır yazıt ve hiyerogliflerindeki kalıntılara bakılacak olunursa, o dönemlerde de epey gözde olduklarını anlamak kolay. Yapılan gen araştırmalarında, Doğu Avrupa’daki kedilerin ırk incelemeleriyle bağlantılı genotiplere sahip oldukları anlaşılmıştır. İran kedilerinin geçmişlerine dair bilinen en net veri bu şekildedir.

Gri, kahverengi, çift renkli, beyaz, bronz gibi uzun ve muhteşem harikalıkta olan tüyleri onları pofuduk kediler sıralamasında ilk üçe sokacak bir etken. Öyle mükemmel tüyleri vardır ki, dökülmesinin size hiçbir rahatsızlığı olmaz, bu güzelliğin yanında lafını dahi etmezsiniz. Yüzlerinin yayvan ve tombul oluşuna, bacak, gövde ve boyunlarının kısa oluşu da eklenince ortaya tıknaz ufacık tefecik bir kedi yavrusu çıkıyor. Yetişkinliğine erken erişen İran Kedisi 20 ile 30 cm aralığında bir boya, 3 ile 5 kilo arasında da bir ağırlığa sahip. Küçük kulakları, iri ve her ana ağlayacakmış gibi bakan nemli parlak gözleriyle büyüleyici görünür. İran Kedisi’nin en bilinen özelliği ise basık ve kalkık nokta kadar küçük sevimli burnu. Yanakları bu denli dolgun olmasaydı şayet, böylesi tatlı ve çıldırtıcı güzellikte olmayabilirdi. Çıldırtıcı diyoruz evet. Bir İran Kedisi’yle muhatap olanlar bizi anlayacaklardır. Henüz bir İran Kedisi ile karşılaşmayanlar ise onunla tanışınca ne demek istediğimizi iliklerine kadar hissedeceklerdir.

Kulak içleri ve hatta patilerinin her noktasından tüy fışkıran tüy topu can dostumuz varlığı ile size huzur ve ferahlık verecektir.

Uysal, sakin bir mizaçta olan İran kedileri, oyun oynamayı sevse de genel olarak sakince bir noktada durmayı daha fazla tercih eder. Aslında İran kedilerinin çok zeki ve yüksek hafıza sahibi kediler oldukları bilinir. Ancak miskinlikleri ağır basınca bu yönlerini sergileme konusunda ne yazık ki vasat bir seviyede kalıyorlar. Onların hareketli ve dinamik yaşam geçirmesini sağlarsanız nasıl da kolay eğitilen, öğrendiği pek çok şeyi zekasına işleyen bir kedi cinsi olduğunu şaşkınlıkla fark edeceksiniz. Her ortama ayak uydurmak onun işidir. Zaten tamamiyle kendi hallerinde takıldıkları için dünya yansa umurlarında olmaz diyebilirim. Elbette sevmek, sevilmek gibi pozitif duygular fazlasıyla İran Kedisi‘nde mevcuttur. Ama o diğer evcimen kediler gibi sürekli ilgi ve şefkat arayışında davranıp sizi bunaltmaz. Alıp bir köşeye koyup biblo niyetine, yahut bir süs nesnesi olarak onu izleyin. Bu size yeter mi bilmem. Çünkü onu alıp yoğurarak ve mıncıklayarak sevme isteğinizi dizginleyebileceğinizi hiç sanmam. İran Kedisi’nin de sizin onu sevmenizden…

---

Sahiplendikten sonra hayatımızın odak noktası olmayı hemencecik başaran kedi dostlarımızdan en minikleri, büyümeyen kedi cinslerini bu yazımızda okudunuz. Eğer siz de büyümeyen kediler hakkında bir şeyleri merak ediyor ya da bizlerle bilgilerinizi paylaşmak istiyorsanız, yorumlar kısmından bunu yapabilirsiniz. 😊 Her varlığın en miniklerinin tatlı olması, sanırım benim öznel yargım değil. 😊